Çukurova Belediyesi başkan adayı Alper Pişkin neden aday olduğunu bir cümle ile özetledi: “ Kâr için değil, ar için adayım.”
Daha önce de birkaç kez aday olduğunu belirten Pişkin, siyaseti uzun soluklu bir maratona benzeterek “ Bu maratonda ben de varım. Çukurova benim sevdam. Bu yüzden de adayım” dedi.
Siyasetin ehil ellerde olması vurgulayan Pişkin, “Türkiye’de birçok şeyin, birçok kavramın içi boşaltılmış ve adeta cılkı çıkarılmıştır. Dürüst ve namuslu insanlar siyasetten soğutularak uzaklaştırılmış, tiksindirilmişlerdir. Böyle olmamalıdır. Namuslu ve dürüst insanlar siyasetin içinde yer almak zorundadırlar. Gidişatı beğenmeyenler uzaktan seyredemezler. Taşın altına sadece ellerini değil, kollarını hatta gövdelerini koymak zorundadırlar” dedi.
Siyaset halka dayanmalıdır.
Siyasetin belirli odaklar tarafından yürütüldüğü, bu yapılanmada şansının ne olduğunu sorduğumuz Alper Pişkin:
“Evet, siyasetin içinde hâkim belirli gruplar vardır. Buna oligark bir yapı da diyebiliriz. Ancak ben, şahsen her şeye rağmen halka güveniyorum. Siyaset belirli odakların elindeki oyuncak olmamalı, halka dayanmalı,. Halk için ve halkla birlikte yapılmalıdır. Adanalıların da çok iyi bildiği gibi birkaç kez aday oldum ve sınırları zorladım. Bunun nedeni halkın bana olan güvenidir. Ben halka güveniyorum. Halkın vereceği karara da saygı duyuyorum. Siyaset ve özellikle belediyecilik kâr için de ar için yapılacaksa ben varım ve adayım. O yüzden aday olduğumu açıkladım. Ve İnanıyorum ki teveccüh halkındır. Halkın olmalıdır.”
Akçeli değil ilkeli belediyecilik
Siyasetin bu gün rant kapısı olarak görüldüğünü, seçmenin ve seçilmenin bir maliyeti olduğunu, bunun da bir muhasebe olduğu sorusuna ise Alper Pişkin’in verdiği cevap hayli ilginç.
“ Evet, maalesef bu gün siyaset bir yatırım ve gelir kapısı haline gelmiş/ getirilmiştir. Ben bunlardan uzağım. Ben hizmet verdiğim süre içinde hiç akçeyi düşünmedim.
Bakın, Türkiye’nin en uzun süreli İl Sağlık Müdürlüğü görevini yürüttüm. Bu konuda rekor benimdir. Hekimlik hayatım boyunca hiç muayenehane açmayı düşünmedim. Muayenehane açmak da akçeli bir iştir. Ben arkadaşım, dostum dediğim, çay kahve içtiğim insanın sağlık sorunu için para alamazdım. Almadım da bu benim fıtratımda yoktur.
Her görev benim için bir hizmettir. Allah’ın bana bir lütfudur. Bu lütfu paraya çevirmek inançlarıma aykırıdır. İnsanlık anlayışıma terstir. O yüzden de diyorum ki akçeli değil ilkeli siyaset için varım. “
Çukurova sizi yeterince biliyor mu?
Alper Pişkin bu soruya tebessüm ederek cevap verdi.
“Benim şahsımı sadece Çukurova değil, Adana biliyor. Çukurova siyasetin sol kanadının ağır bastığı bir ilçemiz. Ama artık Türkiye “Odun diksem kazanırım” düzeyini aşmıştır. Özellikle Çukurova’nın kültür ve eğitim düzeyi diğer ilçelerimize nazaran daha yüksektir.
Sulusepken, laf kalabalığından oluşan siyaset yerine ilkenin, ahlakın ve namuslu hizmetin farkına varan bir ilçemizdir. Çukurovalıların akçe yerine ilkeyi tercih edeceğine inancım tamdır. Halkın sağduyusuna güvenim vardır.
Çukurova halkı, siyaseti ve özellikle belediyeciliği nimet olarak görenler ile, hizmeti külfet kabul edip, omuzlamak isteyenler arasındaki farkı seçeceklerdir.”
Sağlık ve belediyecilik?
Alper Pişkin’e sorduk: “ Bazıları diyorlar ki sağlıkçıdır, doktordur belediyecilik nedir ne bilir?”
Bu soruyu da tebessümle karşıladı.
“Yanılıyorlar” dedi. “Ya da bilinçli yanıltıyorlar. Öyle şey olmaz belediyecilik ile sağlık paraleldir. Belediyecilik de tıpkı sağlık gibi doğumdan ölüme kadar sürer. Biz Sağlık kurumları zaten belediyelerle koordineli çalışırız. Zaman zaman onlara yaptıkları hataları insan sağlığı yönünden olası olumsuzlukları, ya da olumlu olanları bildirir ve uyarırız. Yaparlar, yapmazlar o mesele onların tasarrufundadır. Ama b gün bakıyorsunuz bir takım işler yapılıyor ki uzun vadede tamamen insan ve toplum sağlığına zararlı. Sonra açık açık bir şey söylüyorum. Bu gün belediye başkanlığı yapanlar anadan doğma belediyeci midir, yoksa belediyecilik okulu vardır da onu mu okumuşlardır?
Açık konuşmak gerekirse bu tür sorular ve bu konuları yayanlar çok ucuz siyaset peşindedirler. Bu bir seviye meselesidir. Tekrar ediyorum. Ben halka güveniyorum. Akçeli değil ilkeli siyaset ve hizmet için adayım. Belediyecilik kâr için değil, ar için yapılacaksa ben varım ve adayım.”
Reha Ören