Site icon Söz Gazetesi

EMASYA Protokolü nedir? Askerlerin afetlere müdahalesi neden gecikiyor?

10 ili vuran Kahramanmaraş‘taki 7.7 büyüklüğündeki depremin ardından EMASYA Protokolü tekrar gündeme geldi. EMASYA kaldırılmasaydı neler olucaktı?

EMASYA NEDİR, NEDEN KALDIRILDI?

EMASYA’, “Emniyet-Asayiş-Yardımlaşma” ifadelerinin kısaltılmış halidir.  Bu Protokol 27 maddeden oluşarak, askere şehirlerde toplumsal olaylara müdahale imkanı tanır. Böylece teröre ilişkin şüphe olduğu durumlarda, sel, yangın, deprem gibi doğal afet durumlarında afetin gerçekleştiği ilçe veya illerde yeterli müdahale kuvvetinin bulunmadığı durumlarda, askerden sivil bir kontrol ile yardım alınmasını düzenlemiştir.

EMASYA Protokolü ile asker doğal afet yaşanan bölgeye müdahale edebiliyor, afetzedelerin her türlü ihtiyaçlarını (çadır, su, yiyecek vb) karşılayabiliyor. Bu protokol ile “Vali izni olmadan” asker harekete geçebiliyordu. Ancak 2010 yılında EMASYA Protokolü’nü kaldırma kararı alındı.

“Darbeye zemin hazırlıyor” denilerek, iptal edilen EMASYA Protokolü hakkında açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, ‘’Böyle protokol olamaz, olmayacak. Bu işi bitireceğiz” açıklamasında bulunmuştu.

ASKERLERİN AFETE MÜDAHELESİ NEDEN GECİKİYOR?

1999 depreminde 24 bin asker afet bölgesinde görev almıştı.  Uzmanlar Kahramanmaraş depremine yönelik ise, “Afet koordinasyonu TSK’ye devredilmeli. Askeri sağlık sistemi olsaydı sahra hastaneleriyle yardıma koşulurdu” dedi. Sözcü’ye konuşan EMASYA/DAFYAR Tabur Komutanı Emekli Kurmay Albay İkrami Özturan;

“15 Temmuz darbe girişimi sonrası tüm askeri birliklerin büyük şehirlerden uzaklaştırılması, coğrafi olarak yaygınlık (süratle müdahale imkanına sahiplik) sağlayan kışlaların kapatılması neticesinde tümüyle bu avantaj yok edilmiş oldu. Bir doğal afet durumunda doğumhane kapısında veya yoğun bakım koridorunda bile olsa amirlerinden çağrı beklemeden kışlasına koşan, birliğini, araçlarını, teçhizatını hazırlayan, ikmallerini yapan bir taze güç yok edildi.

Pazarcık merkez üslü deprem sonrasında vatandaşın en çok cevap aradığı soru “Askerler nerede, neden müdahale etmiyorlar?” oldu. Açıklanan AFAD gönüllü ve kadrolu personel sayılarının, bu denli geniş bir coğrafi alanda yeterli müdahale hızını sağlamadığı vatandaşın feryatlarından anlaşılmaktadır. Devletin en organize, en eğitimli, teçhizatı en iyi kurumunu önce şehir dışına sürmek, sonra da kışlalarda tutarak bir doğal afetin erken müdahalesinde hayati öneme haiz taze güçten mahrum bırakmak ne kadar doğrudur, tartışılmalıdır.” açıklamasında bulundu.

KAYNAK: https://www.gazeteyenigun.com.tr/

Exit mobile version