Emek Partisi Adana İl Örgütü, hayat pahalılığı karşısında geçinemeyen yurttaşları yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret ve temel tüketim maddelerine gelen zamların geri alınması talebiyle başlattıkları imza kampanyasına destek vermeye çağırdı.
Emek Partisi Adana İl Örgütü, temel tüketim mallarına gelen zamlarla ücretlerin günden güne erimesi sonucu derinleşen yoksulluğa karşı “yoksulluk sınırının üzerinde ücretler” ve “Başta enerji, temel tüketim maddeleri ve konut kirası olmak üzere zamların durdurulması ve geri alınması” talepleri ile imza kampanyası başlattı. Bugün başlayan kampanya 19 Haziran Pazar günü sona erecek. Toplanan imzalar Türkiye Büyük millet Meclisi’ne gönderilecek.
Emek Partisi İl Binası’nda düzenlenen toplantıda açıklamayı İl Başkanı Sevil Aracı yaptı. Erdoğan iktidarının büyüyen Türkiye’sinde, teşvikler ve vergi aflarından faydalanan patronlar servetlerine servet katmaya devam ederken işçi ve emekçilerin ise vergi yükü ve zamlar altında ezildiğini dile getiren Aracı, yoksulluk sınırının üzerinde insanca yaşayacak bir ücret için yurttaşları kampanyaya destek vermeye çağırdı.
“PATRONA KAYNAK, İŞÇİYE, ‘AZ YİYİN’ VAAZLARI”
Patronlar zenginleşmesine rağmen emekçilerin faturalara, gıda maddelerine, akaryakıta gelen zamların hesabını bile tutamaz durumda olduğunu dile getiren Aracı, “Akşam zam, sabah zam… Pazara gidip çantayı doldurmak hayal oldu. İşçi ve emekçiler karnını doyurmakta bile zorlanırken; ev kiralarına işçinin bir aylık ücreti bile yetmez oldu. Tek adam iktidarı ‘Enflasyonu düşüreceğiz.’ diyor. Ama tam tersi oluyor. Emekçilerin hayatları felç ediliyor. Fakat hükümet temsilcileri ‘Harcamalarınızı kısın, az yiyin, masraflarınızı azaltın’ diye vaaz vererek, âdeta işçilerin ve emekçilerin aklıyla alay ediyorlar” dedi.
“ASGARİ ÜCRET YENİDEN BELİRLENSİN”
TÜİK resmi rakamlarına göre, enflasyon mayıs ayı itibariyle %73,50. Bağımsız araştırmacılar ENAG’a göre ise enflasyon %160,76 olduğunu dile getiren Aracı, “Enflasyon düşük gösterilerek ücretlilerin geliri engellenmek istenirken bizden vergi yolu ile toplanan vergiler ya 3-5 müteahhitte peşkeş çekiliyor ya da kur korumalı mevduat ile 200 bin dolar milyonerine sermaye aktarılıyor. AKP hükümeti, gerçek enflasyonun yüzde 114 olduğu koşullarda, asgari ücrete tarihi zam diyerek yüzde 50 zam açıkladı. Zamlar ve enflasyon karşısında kar gibi eriyen ücretler 2-3 ay içinde açlık sınırının altında kaldı. Mayıs ayı itibarıyla, açlık sınırı 6.000 TL’ye, yoksulluk sınırı 19.000 TL’ye yükseldi. AKP iktidarı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Asgari ücrete yeniden zam yapılmasını ve en az yoksulluk sınırına çekilmesini sağlamalıdır” dedi.
“TİS’LER YENİLENSİN, ÜCRETLER ARTTIRILSIN”
Geçtiğimiz dönem imzalanan toplu iş sözleşmeleri ya da normal zam döneminde ücretlere yapılan artışların pul olduğunu ifade eden Aracı, “İşçiler ek zam talebini yüksek sesle söylemelidir. Sendikalar, bu konuda şimdi değilse ne zaman seslerini çıkaracaklar. Sendika üyesi işçiler sendikalarını, sürece dahil olmaları konusunda zorlamalıdır. Bütün işçiler çalıştığı fabrikalarda birlik olarak ancak haklı talebinin gerçekleşmesini sağlayabilir. Emek Partisi olarak işçi ve emekçilere çağrımızdır. İnsanca yaşayacak bir ücret ve insanca çalışma koşulları için omuz omuza birlikte mücadele ederek taleplerimizi elde etmek mümkün olacaktır” diye konuştu.
Aracı kampanya ile ilgili taleplerini şu şekilde sıraladı,
“Başta enerji, temel tüketim maddeleri ve konut kirası olmak üzere zamların durdurulması ve yapılan zamlar geri alınmalıdır. Asgari ücret dahil bütün ücretler, yoksulluk sınırı üzerinde insanca yaşayacak bir düzeye çıkarılmalıdır. TİS’ler yenilenmeli, ücretler artırılmalıdır. İşten atmalar yasaklanmalıdır. Çalışma süresi haftada 5 gün, günde 7 saat olarak düzenlenmeli, zorunlu mesailer kaldırılmalıdır. Tüm bu taleplerin hayata geçmesinin ve bu karanlık düzeni değiştirmenin yolu ne iktidarın politikaları ne de muhalefetin seçim çağrısıdır. Seçimi, sandığı beklemek değil, fabrika, işyeri ve hayatın bütün alanlarında birleşip mücadele etmekten başka çıkar yolumuz yoktur. Değiştirmeye gücümüz var. Tarihin akışını değiştiren temel güç; emekçi sınıfların, işçi hareketinin, ezilen kesimlerin mücadelesidir”