Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, orman varlıklarının parçalanmasının ve amaç dışı kullanımının önüne geçilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) ‘Araştırma Önergesi’ sundu.
30 Kasım 2021’de Resmi Gazete’de yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 17.maddesi 3. fıkrasının uygulanması hakkında yönetmelikle yapılan değişikliklerin ormanları “kamu yararı” gerekliliği gibi bir gerekçeyle tam anlamıyla yapılaşmaya açtığını kaydeden Dr. Şevkin, “Ormanlar yok edilecek” dedi.
CHP’li Dr. Şevkin, ormanların korunması, doğa üzerindeki tahribatın engellenmesi, orman varlıklarının parçalanmasının önüne geçilmesi, orman vasfını yitiren alanların sınırlandırılması ve ormanların yok olmasının engellenmesi, yangınlarla ve digger nedenlerle tahrip olan ormanlık alanlar ile ormanın kendini yenileyebilmesi için koruma altına alınması için meclis araştırma komisyonu kurulmasını talep etti.
Türkiye’nin Akdeniz havzasında yer alması nedeniyle İklim değişikliğinden şiddetli zarar görecek bir coğrafyada olduğuna dikkat çeken Dr. Şevkin, aşırı sıcaklık artışı, kuraklık, bunlara bağlı su kıtlığı, kimi yerlerde şiddetli yağışlar ve seller, gitgide artan orman yangınları gibi felaketlerin hali hazırda ülkemizde yaşandığına dikkat çekti.
GEREKÇESİNİ ANLATTI
İklim değişikliği ile mücadele kapsamında, 6 Ekim 2021 tarihinde TBMM’de kabul edilen Paris İklim Anlaşması’nın 10 kasım 2021’de yürürlüğe girdiğini, bu sene Kasım ayında 26’ncısı düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı olan COP26’da Türkiye’nin 2053 yılında Net Sıfır hedefini açıkladığını, bununla ilişkili olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un Türkiye’nin İklim Değişikliği ile mücadelenin baş aktörü olacağını belirttiğini hatırlatan Dr. Şevkin, araştırma önergesi talebinde şu gerekçelere yer verdi:
“Türkiye ayrıca COP26 kapsamında 12 kasım 2021 tarihinde “Orman ve Toprak kullanımı üzerine Glasgow Liderler Bildirisi”ne taraf olmuş ve orman varlıklarını, karasal ekosistemleri korumayı taahhüt etmiştir. Bu bildiri, insan kaynaklı sera gazı emisyonlarını dengelemede ormanların, biyoçeşitliliğin ve sürdürülebilir toprak kullanımının kritik ve birbiriyle ilişkili rollerine vurgu yapmaktadır.
“ORMANLARIN YENİLENMESİNE İZİN VERİN!”
Ayrıca Cumhurbaşkanlığı 2022 yıllık programında, bozuk orman alanlarında sürdürülebilir orman yönetimi kriterleri çerçevesinde rehabilitasyon çalışmalarıyla verimli orman alanlarının artırılması hedeflenmekte ve 2020 yılında yüzde 29,4 olarak verilen orman alanlarının ülke yüzölçümüne oranının 2022 yılında yüzde 29,8’e çıkarılmasını öngörmektedir. Çok sayıda endemik türü barındıran ormanlarımızın korunması ve yangınlardan veya diğer sebeplerden zarar gören ormanlık alanların kendini yenilemesine izin verilmesi sadece biyoçeşitliliğin muhafaza edilmesi yönüyle değil, aynı zamanda kuraklık, çölleşme ve erozyonla mücadelede ve iklim değişimiyle mücadelede hayati öneme sahiptir. Bu hayati önemleri nedeniyle ormanlarımız Anayasal güvence altına alınmıştır: Anayasa’nın 169. maddesi çok net ve açık bir şekilde bunu belirtir “Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir. Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz.”
“ORMANLAR, TAM ANLAMIYLA YAPILAŞIYOR”
Bütün bunlara karşılık, 30 Kasım 2021 tarihinde resmi gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 17.maddesi 3.fıkrasının uygulanması hakkında yönetmelikle yapılan değişiklikler ormanlarımızı “kamu yararı” gerekliliği gibi bir gerekçeyle tam anlamıyla yapılaşmaya açmaktadır. Yönetmelikte kamu yararı için ormanlık alanlarda inşa edilebileceği belirtilen enerji üretim santralleri, haberleşme tesisleri, petrol ve doğal gaz arama, jeotermal kaynak, mineralli su arama, katı atık bertaraf ve depolama tesisleri, patlayıcı madde deposu, hastane, sokak hayvanları barınağı, ilk-orta-lise ve dini tesisler, spor tesisleri… gibi tesisler orman varlıklarımızda ve buralarda yaşayan endemik türler üzerinde geri dönüşü olmayan bir tahribata ve ekosistemde yıkıma yol açacaktır. Yönetmelikte geçen tüm bu tesislerin ormanlık alanlarda kurulması için ne bir kamu yararı ne de zaruret bulunmadığı çok açıktır. Tüm bu nedenlerle ve ormanların korunması amacıyla meclis araştırma komisyonu kurulmasını talep ediyoruz.”