Merhaba sevgili okur,
Bu haftanın şair konuğu sevgili Dilruba Nuray Erenler. Nevşehir Avanos kökenli öğretmen bir ailenin kızı.
Ankara’da doğdu. Çocukluğu ve gençlik yılları Bursa’da geçti. .Bursa Uludağ İlkokulu, Bursa Yıldırım Beyazıt Lisesi ve Bursa Eğitim Enstitüsü Fizik Kimya Biyoloji Bölümü’nü bitirdi
Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde Fizik Lisansıyla öğrenimini tamamladı.
Sivas Gürün Lisesi -Sakarya Pamukova Lisesi – İstanbul Medine Tayfur Sökmen Lisesi ve Kartal Lisesi’nde branşı ile ilgili derslerde 24 yıl öğretmenlik yaptı.
Edebiyat ve şiire olan tutkusu ortaokul yıllarında başladı. Şiirleri ve Edebiyat düşün yazıları Uyanış, Kar, Şiiri Özlüyorum, Hayal, Çağdaş Türk Dili, Papirüs , Mühür, Yaba, Şiirden , Güney, Berfin Bahar ,Üvercinka, Tmolos Edebiyat, Güncel Sanat, Edebiyatİst, Yeni Dönem, Sanat Yaprağı, Koza Düşünce, Edebiyat Nöbeti, Şehir, SonHasat, Kirpi, Gamlı Baykuş, Songemi, Karakedi, Babylon, Çınardibi isimli dergilerde ve yerel basında yayımlandı.
Yayımlanmış üç şiir kitabından başka çok sayıda baskıya hazır dosyası bulunmaktadır.
ESERLERİ :
1- Ay Serilirken Yatağıma (2008 -2009) Artshop Yayınları
2- Geceyi Uyut Göğsünde (2011- 2018) Hayal Yayınları
(Bu eser 2010 “Cemal Süreya Şiir Yarışması’nda “Başarı Ödülü’ne değer görüldü.)
3- Sürela (2015-2018 )Artshop Yayınları (Bu eser 2015 Enver Gökçe Şiir Yarışması’nda yayımlanmaya hazır dosya olarak “birincilik ödülü’ ile onurlandırıldı.
Ayrıca Edebiyat Defteri ,Güneşi Öpmek İçin(Egeli Kadın Yazarlar) ,Direniş Şiirleri (Artshop Yayınları),Kömür Yarası (Artshop Yayınları) Cumhuriyetten Günümüze Bursa Şiirleri, Feminİstanbul , OPA( İtalya’da) gibi Antoloji’lerde yer alırken, bir çok “Uluslararası Şiir Festivallerine katılımcı oldu. Bunlar : Şiirİstanbul Festivali, Kartal ŞiirFestivali, Cemal Süreya,Dünya Şiir Günü, Dünya Barış Şiirleri, Bafra Neyzen Tevfik Şiir ve Sanat Festivali, Knidos Kültür Sanat Festivali vb. Feminİstanbul.(Kadın Şiirleri Festivali’nde Koordinatör) Bazı şiirleri İngilizce, İtalyanca, Farsça dillerine çevrildi.
Çok sayıda kurum kuruluş ve derneklerle (üyesi de olduğu ) etkinlikler düzenledi, programlarında yer aldı imza günlerine katıldı.
Kartal Belediyesi Neyzen Tevfik (Hiciv)Şiir Yarışması, Karakedi Dergisi Yunus Emre şiir yarışmasında seçici kurul üyesi oldu. PEN Yazarlar Derneği – TYS (TürkiyeYazarlarSendikasıYönetim Kurulu Üyesi)
EdebiyatçılarDerneği- Dil Derneği – CemalSüreya Kültür Sanat Derneği ,Yeni Kuşak Köy Enstütüleri Derneği – BuYaz(BursaYazınSanatDerneği) -Kartal Kültür Sanat Derneği üyesidir.
İstanbul’da yaşamaktadır. Evlidir. Mimar ve Müze Tasarımcısı Gizem Bengisu’nun annesidir.
Dilruba Nuray Erenler’in şiir üzerine düşünceleri ;
Şiir imgelerle meteforlarla dile gelen bir yaşam habercisidir. Kanatlı sözcüklerden oluşsa da eylemde insanın ve insanlığın buluşma noktasıdır.
Şekli bozulmuş olanı güzelleyen bir aynadır. Müzikle sesle estetikle yakın ilişkili bir gerçekliktir.
Şair ana dili içerisindeki gizli şiirini ortaya çıkarandır. Evrensel boyutta zamanın sesidir.
Cemal Süreya’nın da belirttiği gibi şiir dil içinde bir dildir. Yüklendiği temayı somutlaştıran üzerinde yaratıcısının cinsiyeti olmayan, ülkesiz, kuralsız, baskısız, dinsiz, dilsiz, ırksız ve iletisi olan bir dil.
Doğanın adımlarına yalnız imge ayak uydurabilir. Bazen sorun imgeyle insan duyguları arasındaki ilişkidedir.
Şiir benim en eski yol arkadaşımdır. Ruhumdaki ıssız yolların bedevisi, var edip çoğaltan, keskin bir bıçağın ucundan sonsuzluk ormanına uzanan,
cinsleri eşitleyen, barışa aşka sevgiye özgürlüğe atılan işaret fişeği…
Tüm sanat dallarının yüz metre koşucusu, toprağı fideleyip, taşı çiçekleyen..
günler kendi üzerine dönen tekerlek
günler kendi üzerine dönen tekerlek
çıplak kalbimin kundağında ninni
biz hep iki zaman arasında gövde ve bilinç
artık başlasın ayaklanma
zaman yüzümde biriken fotoğraflar kadar kısa ömürlü
ben boynunu güzel eğmiş bir başak
sessizliğin yeminini dua olsun diye astım bir ağaca
kanadı tuz bastığım yara
ruhun kilitli odalarına ulaşmakla başladı her şey
sevgiliyi kalbe yaslayan sayısız istiften cinnet tutanaklarına
göğsünü kuma gömen göçten dünya yörüngesi
duralım bir nefes
taziyelerden yorgun
.
..
…
kıvılcım çakarken dağ yolları ipekli kılıfında
ellerimiz balkonlarda begonvil sarkacı
biriken sözcükler gürültüyle geçiyor gecenin koynundan
zeytin ağaçlarının altında ne çok yorgunuz
**
kadim ağaçların altında
kadim ağaçların altında
sana bir gül armağan ettiğimde
içimde yarım eksik bir sevinç
iğne oyası mimoza kokusu sandıklardan
tarihin kudretli aşklarına saygıyla…
hiç kimse sağaltmaz kendinden başka
içinde merdiveni yürüyen hayatı
sen bir sonbahar yelkenlisinde
ak şimşekler çakarken
uzaklarıma gidecek treni bekliyorum
çünkü her geçen gün ölüme ağız veriyor aşk
heyecanı kızıl kutlular içinde sevişen kadınlara bıraktım
hileli zarlarla hayattan eksilen ömürlere salt gövdemi
ama asla unutacak değilim faşizm cebindeki kudreti
göğsüme yaslanan arafta melekleri
suyun kalbiyle açtım avuçlarımı
kaybolmuş lisanından verdiği
tanrıydı eril gücü gözeten
her günahın dürtüsüyle kabus
dağınık ormanın ölü şehzadesi
kanda doğup kanda tükenen
tesellin olsun diye sana ısmarladım gözyaşlarımı(*)
(*)küçük İskender
**
gizlisi yok dünyanın
gizlisi yok dünyanın
her sesi sevdi usumuzdaki fırtına
incir kokulu dar sokaklarda
kendine kapandı gülüşlü yara
gizlisi yok dünyanın
uzaklarını çekerken ufkumuz
biçimleyen, tüketen, dönüştüren
hem bilimin hem sanatın
yeşersin diye tohumu
gömüldü toprağa
öyleyse miraç nedir
gövdemizi şaha kaldıran
parmakların dar geçidinde
yüreğin işveli çelengi
saçlarımız
ölüme çıplak bedenimiz
tanrıyla
biri bizi yazmış
yoksul yeminlere
ağıtlar yakmış ateşten
dallarımıza
bizi hangi yar’dan atsalar
hangi yatağa kıvrılsak
yaramıza ne iyi gelir biliriz
gizlisi yok dünyanın