KÜLTÜR SANAT

Neslihan Dağlı ile Seçkin Şiirler’de Dilek Özkan

Merhaba sevgili okur,

Bu haftanın şair konuğu sevgili Dilek Özkan İzmir doğumlu. İlk, orta ve lise öğrenimini İzmir’de tamamlamış. Çağdaş, Elif ve Ekin isminde üç çocuk annesi.Şiirlerim, makalelerim ve röportajlarım birçok edebiyat dergisi ve gazetelerde yayımlandı.

İlk şiirim Denizsuyukasesi’nde yayımlanmıştı. Bundan sonra ki şiirlerim Alaz, Deliler Teknesi, Hayal Edebiyat, Sincan İstasyonu, Kurşun Kalem, Mühür, Eliz Edebiyat, Şiiri Özlüyorum, Temren, Edebiyat

Nöbeti, Kıyı Edebiyat, Silgi, Şiiristan, Asma köprü (Paris) Cumhuriyet Kitap gibi pek çok dergide yayımlandı. Ayrıca çeşitli televizyon ve radyo programlarına konuk olarak davet edildim. Kanal 35’te yemek programı yaptım. Şiirlerim Farsça’ya çevrildi.

2006 yılından beri Karşıyaka Belediyesinin gerçekleştirdiği ve Veysel Çolak’ın yönettiği şiir atölyesi çalışmalarına katılmaktayım.

 İlk şiir kitabım “Bir Uçurum İçe” Kasım 2015’de Mühür yayınları tarafından yayınlandı. İkinci kitabım “Birkaç Porsiyon Hayat” Aralık 2018’de Kaos Çocuk Parkı Yayınları DİP serisinden okurla buluştu.

 Şiir benim için varoluşunu çağrışımsal bağlamlarda yeniden kurmanın bir zemini, hayata açılan imge

penceresi. Başka bir ifadeyle şiir; yaşamı yüzey yapıda algılamanın ötesinde, sofistike bir iç görü ile

anlama, anlatma ve kendi benimde birikenleri dışa vurma olanakları sağlarken sanatsal bir yücelme duygusu yaşatıyor bana.

 Buna yaşamı şiirsel bir serüvenle anlamlandırırken kendinden razı oluş hali de diyebiliriz sanırım.

 SONSUZA DURDUM

her şey kırık döküktü

aramızdan bir hayat geçiyordu

köpeğim kıvrılıp yatmış

serdim bütün mümkünleri sedire

akşamın düşlere bir kenti giydirirken

sen ve kokun var şimdi

dişiliğimde boğulsun dünya

ben sonsuza durdum sen giderken

saçlarımı dağıttım, saçtım hayata

utanmazdı sesimin yankısı

kimin göreviydi sahi toplamak

gözlerim düştü kapı aralığına

etajerin üzerine günleri koydum

vazoya biriktirdiğim mutlu sabahlar

boşluklar sararmıştı biraz

solmuştu dudağımdaki öpüş izleri

artık gürültüsü yok damarlarımızdaki kanın

şimdi odaları dolaşıyor yalnızlık

geçmişini arıyor unutkan yataklarda

çoktan mevsimini kaybetti penceremdeki kuş

bir yokluğa kanat çırpıyor şimdi

**

DANTE

kıyınızdan güz geçti görmediniz

kuytunuzdan sabah

yüzünüzün bir yanı geceydi

öpülmemiş bahçe bir yanı

eski kitaplar arasında kurumuş

hüzün kokuyor şimdi

bütün güllerin ağzı

kumların üstünde efkarlı bir eylül

tenine anlam katan güneşe sesleniyor

uzak komşuların çamaşır iplerinde

seni arıyorum dante

kanayan zamanın morarmış dudaklarını

yeni bir gök ısmarlayalım yeni bir serinlik

denizlerin ardına saklayalım acemi kalbimizi

ağır uçurum dalgalarına öksüz hayalleri

korkma dante! bir maskara çek dünyanın gözlerine

hayatın bayırına bağdaş kurup otur

unutulmuşluğumuza dadansın rüzgar

deli bir aşka tutulmak yağmurdan sonra

yeniden sarılır belki bize İzmir’in yorgun sokakları

**

SEVGİLİM KUŞLUK VAKTİ GEL AL KALBİMİ

hey bakar mısınız! 

cebinizden yüreğiniz düşüyor

masanın ortasında lâl bir zaman

kapıyı çarpıp gidiyor mavi ikindiler

öyle kendi karanlığını savunuyor ustalıkla

sevgilim beni güzel hatırla

iki cümle söz duruyor özlemin kıyısında

upuzun bir nehir… loş ışıklı hikaye…

sorular yalnızlığa kanatlanıyor

kederli çelenklerden saçlarımızla 

avutuyoruz dünyayı 

öperken boynundan tedirgin bir çiçeği

bilinçaltı labirentlerinden küçük mezarlar yapıyorsun

üstelik şehla bir bıçakla seviş diyorsun bana

ölümün rengine sığınıyorum oysa ben

bir acının dengesiz ağırlığına

öyle ki dökülüyor ellerimden umutsuzluk

üstünü örtüyoruz sonra

tanrıyı konuşuyoruz gülünç maskeli bir imamla

sonu gelmiyor kekre içgüdülerin

boşalıyor kirli ruhları rahimlerin üstüne

hey siz! anılarını siliyorsunuz güneşin

belki de sabahı dilimliyorsunuz kırgın akşamlarda

görmüyor musunuz?

hüzünlü bir semtin kuşlarını uğurluyoruz

bir gök geçiyor içimizden yanılgılara

üstümüzde bir hayat

saksıda bir karanfil…

çok koklanmaktan yorgun

yaşamak iğreti duruyor omzunun kenarında

düşüyor oturduğumuz duvardan sessiz bir cumartesi

bırak başka dünyalara dolsun göğsünün boşluğu

sevgilim kuşluk vakti gel al kalbimi

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
error: Uyarı: Korumalı içerik !!

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.