Site icon Söz Gazetesi

HELALLEŞMEK

Eşsiz liderimiz Atatürk’ümüz ölümünün 83. yılında, yine büyük bir sevgi gösterisi sarmalında, sonsuz bir özlem ve saygıyla anıldı. Ankara’da Anıtkabir insan seli ile doldu, taştı; bu coşku seline benzer görüntüler diğer illerimizde de sergilendi. Bu coşku, Türk ulusunun ne Atatürk’ten, ne de kurduğu demokratik ve laik cumhuriyetimizden asla vazgeçmeyeceğini bir kez daha göstermiştir.

Özellikle son 20 yılda büyük kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk’e yönelik sistemli ve sürekli bir savaş yürütülmektedir. Atatürk’süz yeni bir yakın tarih yazılmasına çalışılarak, Atatürk toplumdan uzaklaştırılmak istenmektedir. Bir ülkede kendisini işgalden, kölelikten kurtaran, birey haline getiren, ona insanca, özgür bir yaşam kurmaya çalışan kurucusundan nefret edenler nasıl çıkabilir? Savaş alanında askerlerini yitiren ülkelerin halkları bile Atatürk’ü ders kitaplarına koyup, saygı duyarken, nasıl olur da kendi halkından bazı şeref yoksunları Atatürk’e bu derece nankörlük edebilir? Bu ülkenin değerleri mi yozlaştı yoksa haini mi bollaştı? Bir yanda Atatürk’e karşı büyük sevgi seli yaşanırken, diğer yanda hainliklerin yapılması düşündürücüdür.

“Ata’ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok”, “10 Kasım’da yaygara kopartıldı”, “İki ayyaş” diyenler, her fırsatta Atatürk’ü aşağılamak isteyenler ve heykellerini yıkanlar, aymazlığı, sapkınlığı geçmiş, açıkça hainlik seviyesindedirler. Atatürk’ün tüm Türkiye’de anıldığı günde Konya Selçuk Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Hüseyin Gökalp’in, sosyal medya hesabında “Doğ ey güneş erit taştan adamı. Ve kurut taşları diken elleri” ifadelerini kullanması tepki çekti. Çorum Valisi Mustafa Çiftçi, sosyal medya hesabından İskilipli Atıf, Said Nursi, Necip Fazıl Kısakürek, Adnan Menderes ve kendisinin yer aldığı bir karikatür paylaşarak, minik aklınca Atatürk’ü hedef aldı.

AKP genel başkanı Tayyip Erdoğan, Atatürk’ün ölüm yıl dönümü nedeniyle Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından düzenlenen Atatürk’ü Anma töreninde yaptığı konuşmada; “Şayet inanın, Gazi hayatta olsaydı emin olun bunları o partiden sopayla kovalardı“ dedi. Eğer Mustafa Kemal Atatürk hayatta olsaydı, Türkiye her yönden çok farklı bir konumda olurdu ve iktidarıyla, muhalefetiyle bunların hepsini Türkiye’den kovardı.

13 Kasım günü Yeni CHP genel başkanı da sosyal medya hesabından paylaşım yaparak şöyle seslendi: “Ben ömrümde, ülkemizde nefreti ve sevgiyi gördüm. Artık sevgi kazansın istiyorum. Ülkemizin iyileşmeye, helalleşmeye ihtiyacı var. Helalleşmek geçmişi değiştirmez ama geleceğimizi kurtarır. Geçmişte partimizin de hataları oldu; helalleşme yolculuğuna çıkma kararı aldım.”

Helal, yasalardan çok, dinsel kurallara ve geleneklere uygun demektir, İslamiyet’te dinen yasaklanmamış, haram olmayan, meşru anlamına gelmektedir. Helal etmek, Tanrı’yı tanık tutarak bir şeyi bağışlamak anlamındadır. Şimdi bu helalleşme nereden çıktı denebilir?

Laikliğin tehlikede olmadığını söyleyen Dersimli Kemal, Atatürk’ü tartışmaya açarak, devrimler nedeniyle çıkarlarını yitiren ve kapatılan tekke, zaviye, tarikat, cemaat, mensuplarından, medrese tutkunlarından, Seyit Rıza yandaşlarından helalleşme adı altında özür dilemek istiyor. Helalleşme karşı devrimcilerle anlaşmak demektir. Bu da emperyalizmin yeni oyunudur. Bunlar CIA eski Ankara istasyon şefi Graham Fuller’in ‘Yeni Türkiye Cumhuriyeti’ adlı kitabında satır aralarında bulunmaktadır.

11 yılı aşan genel başkanlığı döneminde CHP’nin rotasını sağa kıran ve mühürsüz oyların geçerli sayılmasını sineye çekerek rejimin değiştirilmesinin yolunu açan Dersimli Kemal, gerçek CHP’lilerden, gerçek Atatürkçülerden, gerçek laiklerden, gerçek cumhuriyetçilerden özür dileyip, helallik isteyeceğine yine proje temelli konuşmalarla, aklınca muhafazakâr kesimden oy almak için çalışmaktadır.

Ülkemizde sağdan ve soldan bazı kişiler Atatürk’e ihanet içindedirler. İç ve dış hainlerin tek hedefi Atatürk’tür. Türk halkının Atatürk’e olan sevgisini yok etmek için ellerinden gelen her türlü çabayı gösteriyorlar. Ama bu çaba boşunadır. Yaşanan olaylar halkın Atatürk’e olan sevgisinin her geçen gün daha da arttığını göstermektedir. Türk halkı Atatürk’e ve cumhuriyete yapılan ihanetleri gördükçe, Atatürk’e daha çok sahip çıkmakta ve çevresindeki hainleri yakından tanıma fırsatı bulmaktadır.

Exit mobile version