Başkalarının sizinle ilgili projelerini bilmek zorundasınız. Bilmemek sizi koruyamaz, aksine hazırlıksız yakalanır ve avlanırsınız.
Türk Milletinin Aydınları; Bilmek ve anlatmak zorundasınız, çünkü sizler seyirci değilsiniz. Bu vatan hepimizin!
Atatürk İlke ve Devrimlerini, Laik Cumhuriyetin değerlerini, Atatürk’ün çağdaş batı uygarlığının ötesine ulaşmayı hedefleyen yol haritasını dikkate almayan Türk Milliyetçiliği gerçek değildir, doğru değildir ve her şeyden önce
“Türk Milliyetçisi” adını alamaz!
“Türk Milliyetçisi” demek, Türk Milletinin haklarını emperyalist saldırılara karşı korumak demektir.
Daha açık anlatalım;
Hem Hüda-Par ile ortaksınız, hem “Ben Türk Milliyetçisiyim”,
Hem AKP ile ortaksınız, hem “Ben Türk Milliyetçisiyim”,
Hem (Y Refah P) ile ortaksınız, hem “Ben Türk Milliyetçisiyim”,
Hem HDP/PKK ile ortaksınız, hem “Ben Türk Milliyetçisiyim”,
Hem Atatürk’ü, Laikliği, Sosyal Hukuk Devletini reddedeceksiniz, hem ben milliyetçiyim diyeceksiniz!
Bunların hiçbiri olmaz, olamaz. Bunlar Türk Milliyetçisi değildir.
Bu yapılar gerçek değildir, doğru değildir, dost da değildir…
AKP MKYK Üyesi A. Parlak; “Şehid Şeyh Said ve kahraman arkadaşlarını, şehadet yıldönümlerinde rahmetle minnetle anıyorum” diye mesaj yayınladı. Bu kişi şimdiki TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Has Partiden beri danışmanı! Bunun ifadesi, her zamanki gibi HDP ve Yeni Şafak tarafından desteklenmiştir. Artık klasikleşmiş ve başımızın belası bölücü ve şeriatçı işbirliği budur.
Şeyh Said denen İngiliz Casusu, İngilizlerin emriyle Türk Devletine isyan etmiş, Musul ve Kerkük’ün elimizden gitmesine, binlerce vatan evladının ölümüne sebep olmuş, 1925 yılında İstiklal Mahkemesi tarafından 47 adamı ile birlikte Diyarbakır “Dağkapı Meydanında” idam edilmiş bir haindir.
Diyarbakır Dağkapı Meydanının adı 2014 yılında, Büyükşehir Belediyesi tarafından “Şeyh Said Meydanı” olarak değiştirilmiştir. Milli andımızı ve
Ne Mutlu Türküm Diyene yazılarını “Görüntü Kirliliği” yapıyor diye her yerden kaldırtan AKP, bu değişiklik için ne yaptı? Elbette alkışladı!
Bu isim değişikliğin anlamı;
Biz Şeyh Said’i “Şehid” olarak kabul edenler, Atatürk’ü, Laik Cumhuriyeti, İstiklal Mahkemelerini ve vatanı savunan Türk Ordusunu kabul etmiyoruz, reddediyoruz” demektir.
Bunu söyleyen, kabullenen, savunan kim varsa, makamı mevkii ne olursa olsun “Vatan Hainidir.”
Zaman önemli değildir ve günü geldiğinde mutlaka cezalandırılacaktır.
Aziz Türk Milleti;
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, can vererek, kan akıtarak yapılan savaşlar sonucu kurulmuş bir devlettir.
Devletimizin kurucularının koyduğu, ve Anayasamıza işlenmiş kurallar vardır. Devletimizin kurucularını, Büyük Atatürk’ü ve Türk Milletini incitecek davranışlara geçit verilemez.
Hele, demokratik ve anayasal düzenin olanaklarından yararlanıp, iktidarı ele geçirenlerin, üzerine yemin ettikleri Anayasayı çiğnemek hakları yoktur.
Hadleri de olamaz.
Devlet kendisine yapılan ihaneti asla affetmez. Bu coğrafyada özgürce yaşamak istiyorsak, Anayasaya, yasalara ve Cumhuriyetin değerlerine herkes amasız, fakatsız uymak zorundadır.
Uymayan, ihanet eden bir gün mutlaka hesabını verecektir.
Herkes durduğu yeri bilmek zorundadır. Bugün, yoğun bir mücadele içindeyiz.
Ya Türk Devletinden yana olacağız ya da Siyasal Ümmetçilerin, din tacirlerinin yemi olacağız.
Yazıyı Büyük Atatürk’ün bir sözü ile bağlayalım;
“İhanetin bir nedeni yoktur ama bir bedeli vardır. Bu bedel birgün mutlaka ödenecektir.”
Sağlık ve başarı dileklerimle
02 Temmuz 2023