Ne menem bir dünyada yaşıyoruz?
Ne garabet bir ülkedeyiz?
Dahası ne biçim bir kentteyiz?
Akıl alır gibi değil!
Zaten o yüzden değil midir akıl tutulması yaşadığımız!
İbrahimi dinlerdeki koyun/kuzu sürüleri gibiyiz.
Güdülmek için bir çoban arayışımız bu yüzdendir, biliniz!
Dünyanın ve dahi bu ülkenin hal-i pür melali ortada.
Ahkam kesmeye gerek yok.
Biz, gelelim Adana’ya…
Halkın oylarıyla seçilmiş koca koca meclis üyeleri oturmuşlar, oturum düzenlemişler. Gündem maddesine almışlar vee dahi oylamışlar.
“Hayat şartlarından dolayı bundan gayri Adana’da umumi helada işemenin bedeli 2 Yeni lira olacaktır” meclis kararı onanmış ve zamlı hela tarifesi anında uygulamaya geçmiş!
Meclis üyeleri Hakk-ı Huzur paylarını almışlar, tuvaletçiler hela kapılarında çiftetelli oynamışlar!
Sözüm ona halkçı belediyeciler düşünmüş taşınmışlar önemli gündem maddeleri arasına işeme bedelini de koymuşlar.
Ne yapsalardı yani?
Zaten Adana tuvaletsiz şehir.
İşeyebilmek için kasıklarını patlatıp, prostat olmaya ramak kalırken def-i hacetini ıkınıp sıkıştıranlar bir yana, kenefçiler bari bayram etsinler.
Ula vay benim ahmak aklıma.
Bunca yıldan beri uğraşacağıma girseydim kenef ihalesine, istifleseydim paracıkları zula keselerde.
Çok çok bok tüccarı diyeceklerdi…
Varsın desinler!
Bu dünyada pezevenklerin ayıplarını dahi örtüyor lanet olası para dedikleri!
O haltı bile yiyemedik, ne boka yarar oturup yazmak bundan gayri…
İmdiii gelelim sadede.
Bu kararı alanlar düşünmezler mi ki gayri safi milli hasıla olarak dibe vurmuş, işsizlikte Türkiye 2. Olmuş, pamuk fabrikaları kapanmış, insanlar açlığa kurban olmuş bir kentte umumi kenefte bir kere işemenin bedeli karşılığında fakir fukara saatlerce kuyrukta bekleyerek iki belediye ekmeğine talim ediyor.
Hesaba kitaba vurursanız umumi helada işemenin bedeli tamı tamına iki belediye ekmeği ediyor.
Günde iki kere işedin mi yandın. Evlad-u ayalin dört ekmeklik rızkını kenefe attın…
