Site icon Söz Gazetesi

Siyasette seviye aramak…

Ne dedim ben?
Siyasette seviye mi?
Kelime anlamı itibarıyla Seyislikten gelen, at terbiyeciliği anlamında kullanılan bir meslekte seviye ne arar?
Arabi lisanda halk zaten kum yığını demektir.
Yani siyasilere göre bizler kum yığını onlar da at terbiyecisi..
Bu işte de bir gariplik var.

Seyis at terbiye eder, bunlar kum yığınlarını terbiye ile meşguller.

Yani abesle iştigal!

Halkın kendisi neyse siyasiler de odur.

Socrates bir polis’te (Kentte) Kent meclisi tarafından yargılanıyor. Halktan biri:
Siz sahtekarsınız, rüşvet yiyorsunuz, yalan söylüyorsunuz, yaükınlarınızı işe alıyorsunuz. Halk sizin umurunuzda bile değil” demiş.
Sokrates gayet sakin sormuş “bitti mi?”
Evet
Bak” demiş Sokrates, dinle:
Evet söylediklerinin hepsi doğru, biz yalancıyız, sahtekarız, rüşvet yiyoruz, irtikap ta bulunuyoruz. Amla sen bir şeyi unuttun. Siz sütsünüz. Bizler ise o sütün krema tabakasıyız
Seviye o kadar düşmüş ki buna artık çukur bile denilmez..

Ağza alınmadık laflar” Al ananı…” ”Babana git…”, “Babalar gibi sattık…” Bunlar en iyilerinden seçmeler..
Bir siyasetçinin ağzına alınmayacak sözler..

Amiyane, avam ve banal bile değiller.

Bu ağızlar hamam külhanlarının ağzı..
Devlet adamlarına yakışmayacak sözler..
Devleti yönetenler böyle olur da belediyeleri yönetenler hiç de geri kalırlar mı?

Onlar da “neren gıcıştı” deyiverirler..
Ne de olsa eskiden eğri bıyıklılara reis idiler..

Ellerinde tesbih, kaşları çatık, her iki cümleden biri “A…Korum haaa”..
İşte bunlar memleketi bu hale getirdiler.
Bir türlü “Korum” mantığından sıyrılıp, “Okurum” a geçemediler!

LTD. ile yönetildiler.
Lider, Teşkilat, Doktrin diye birbirlerini kandırdılar..
Ülkeyi milliyetçilik adı altında Amerika’nın uydusu eylediler.
Önceleri müttefiktik, şimdilerde müstemleke olduk…
Dün sövdükleri, mahkemelik olduklarından bu gün medet ummaya başladılar.Adını da ‘Beka’ koydular
Bunlar beygir sinekleri gibi kuyruk sokumunda yaşamaya alışkındırlar.
Bunların sağcısı da bir solcusu da..
Kendilerinden olmayanı da kendi çaplarına bakmadan çapsız ilan ettiler..

Hırsızlıklarını kimse sorgulamadı!

Yahu sen daha dün babanın Ferguson traktörünü ipotek ettirip, teşkilatın çocuklarına kredi çektirip seçim kampanyası düzenledin. Bu gün milyonlarla konuşuyorsun.
Ondan sonra da başkalarına “ucuz” diyorsun. Bu mu senin pahalı değerin?
Hırsızlığın adını da milliyetçilik koyuyorsun. Bu nasıl iştir? diye kimse sormadı..
Lider de sustu, anlı şanlı teşkilatlar da, örgütler de…

Halk dediğin zaten kuyruk sokumlarında..
Arada bir ön safta yer alıp el etek öpmekle meşgul..
Temenna zaten mebzul…

Bilmem anlatabildim mi, siyasette namus ve seviye aramak genelevde bakire aramaya benzer..
O da gelir bencileyin gurebann kısmetine düşer!
* * *
Siyasiler dedik ya: Hadi Gazi Paşa’dan bir kaç örnek verelim
Millete dost görünüp de ilk fırsatta iktidar mevkiine geçtikten sonra onun hakikî ihtiyaçlarını düşünecek yerde memleketi kendi istediği yolda götüren, lâf anlamayan, yetkili kimselerin yol göstermesine kulak asmayan, millette mevcut kuvvetleri şahsına bağlamaya çalışan kahraman yüzlü insanlardan oldukça çok zarar çekildi. 1919 (Atatürk’ün S.D.III. s. 8)

Meclislerle idare olunan memleketlerde de, en öldürücü taraf, bazı mebusların yabancılar ad ve hesabına çalınmış ve satın alınmış olmalarıdır. Millet Meclislerine kadar dahil olmak yolunu bulabilen vatansızlara tesadüf etmenin uzak bir ihtimal olmayacağına, tarihin bu konudaki misalleriyle karar vermek zarurîdir. Bunun için millet, vekillerini seçerken, çok dikkatli ve kıskanç olmalıdır.

“Siyaset sahasında karşılıklı faaliyetin verimli gelişmeleri, ancak vatandaşlar arasında düşmanlık meydana gelmesine yer verilmemesiyle temin olunabilir. Bunun çareleri: Partilerin içine girebilecek samimiyetten uzak ve gizli maksatlı unsurların, kanun dışında netice isteyen emel sahiplerinin bütün milletçe iğrenç görülmesi ve bir de cumhuriyet esası üzerinde çalışan partilerce bu gibilerin faaliyetlerinden daima uzak kalınmasıdır. 1930 (Atatürk’ün S.D.I.s. 352)
Meraklısına not: Bizler 57. Alay’ın neferleriyiz. Kimseye biat etmeyiz. Kimseden ikbal ve ukba beklemeyiz.

30 küsur yıl önce yazdığım gibi. Türküz, Türkçüyüz, Atatürkçüyüz..Buna uygun bir siyasi parti olmadığı için de “57. Alay neferiyiz

Güdük ve kadük beyinlerin anlayamayacağı yerdeyiz.

Exit mobile version