Site icon Söz Gazetesi

İSKİT – HUN İLİŞKİSİ

Prof. Ahmet Bican Ercilasun, “Başlangıçtan 20. yya Türk Dili Tarihi,” adlı kitabında, “arkeolojik kazılardan, dil verilerinden ve efsanevî rivayetlerden çıkan sonuçlara göre

Türkler M. Ö. üçüncü ve ikinci binlerde Ural ile Tanrı-Altay-Sayan dağları arasındaki bozkırlarda yaşamakta idiler,” diyor. Merkezleri Işık Göl ve Çu havzası idi. M.Ö. 800 yıllarında Çin imparatoru Hunların atalarına saldırdı. Hunlar batıya çekildiler ve komşularını da batıya ittiler (Ögel 1981: 42). Buradan öğrendiğimize göre Bahaeddin Ögel’in Büyük Hun İmparatorluğu Tarihi kaynak alınmış.

Peki, doğru mu?

Yanlış!

Külli yanlış…

O bölgenin bir adı var: ORDOS. Ordos’un bir de tarihi var: M. Ö. 1400.

Ordos Müzesini ben gittim, gördüm ve gezdim.

Karasuk Kültürü’nün devamıdır. Karma bir kültürdür.

Yani…

Bize Türk diye yutturulan sözüm ona Büyük Hunlar Moğol’dur MOĞOL!!!

Tarihte Avrasya bölgesinden Avrupa’ya miladi 4. yy.dan başlayan hiçbir büyük göç olmamıştır! Avrupalıların ispat edemediği, ispatta zorlandıkları, yapabilseler Türkleri Moğol ilan edecekleri tek olay budur! Bizim âlim geçinenlerimiz de bu zokayı yutmuş Avrupalıların kuyruğuna takılmıştır.

Massagetea bir bölge adıdır ancak Massaget diye bir kavim yoktur! Sakalar denilenler İskitlerdir. Bir de pseudo Sakalar var Helfen’in, Bailey’in ve Pritzrak’ın Khotanese-Saka diye bahsettiği. Bunlar bu günkü SAKA-YAKUTLARDIR. Bunlar da köken olarak Moğol ancak Türk Kültür dairesi içindedir. Bunlar batıya hiç gitmediler bu günkü Kotan’dan (Doğu Türkistan’ın başşehridir) kuzeye bu günkü yerlerine göçtüler. Karadeniz'in ve Kafkasların kuzeyinde Sakalar diye bahsi geçenler İskitlerdir ve bunların Sakalarla hiç bir ilişkileri yoktur! İskitler büyük büyük bir güçtür ama kökenleri Orta Asya değildir! İrani kavim de hiç değildirler. Büyük âlimlerimiz hiç bilmez ama onların kökeni M. Ö. 9. yyda yaşayan MANNAI denen Türk kavmidir. Sarmat (Alan)’ların, İskitlerin ve Hunların kökeni işte bu kavimdir. Yani Attila’nın Hunları ne Orta Asyalıdır ne de ömrü hayatlarında Orta Asya’yı görmüştürler! Biz ne yazık ki bunu hiç bilmedik, bilemedik. Bahaeddin Ögel, Gömeç Sadık Yağmur ve devamı güruh Çin kaynaklarını üstün tutup Moğolları Türk olarak verince böyle öğrendik ne yaparsın. Ama Çin kaynaklarının tam da doğru olmadığı ortaya çıkınca geri de dönemediler anlaşılan. Kör dövüşüne devam edip hayatlarını hay huyla geçirdiler, gittiler. Aslında ne Moğollar Türk’tür ne de Türkler Moğollarla aynı kaynaktan beslenmiştir.

Genetik de öyle demiyor!

Med ve Perslere ilk olarak 836 yılında Asur kralı Şalmaneser III. yıllığında Urmiye Gölü'nün batısındaki “Barsua” krallarından haraç aldığından ve gölün güneydoğusunda bulunan “Madai” topraklarına girdiklerinden bahsetmesiyle anlaşılır. Bundan böyle bu iki halktan sıkça bahsedilir.

MANNAI halkı MED’lerle kardeş çocuklarıdır. Onların ataları da ELAMLILARDIR. Kimmer ve Saka kavgası palavradır. Sakalar bu gün Hindistan’ın Brahman sınıfını oluşturan guruptur. Ve Kimmer kalıntısı 430 milyon insan vardır orada! Tamamı R1a’lı…

İskitlerin 9. yüzyılın sonlarına doğru Kimmerleri izleyerek Doğu ve Orta Anadolu'ya girdikleri palavradır. Bahaeddin Ögel, Gömeç ve Ercilasun’a önce Aydın Didim’e sonra da Efes’e ardından da Milas’a Sardis’e gitmelerini tavsiye ederim. Bizim aydınlarımız kendi yurdundan habersiz! Hiç çıkmadılar ki girsinler…

 Aydın Didim Müzesi’nde M.Ö. 1100 yılına tarihli Müzeyi kuran Almanlarca bilinmeyen, bize göre ise, İskit heykeli. Belin Sol tarafındaki İskitçe yazıyı okuyan çıkmamış. Abar’ın heykeli.

  İskitliler M.Ö. 7. yüzyılda Ön Asya'da büyük bir güç olmadılar, zaten büyük güçtüler. Medler Urartuları Asurlular da Medleri ortadan kaldırdılar.

Soru şu?

İskitlilerle Medler kardeş çocukları iken neden ortadan kaldırılmasına yardım ettiler?

Neden yardım ettiler de Cyrus (Büyük Kuruş) denen Barsua (Parsua/Persia/Fars)’lıya gün doğdu ve Pers devletini kurdu?

Siz Kur’an da geçen Medyen Hükümdarını da mı bilmezsiniz?

Medyenliler cezalandırılan kavimdir!

Cezayı kesen de İskitliler!

Kardeş kardeşi vurdu…

Neden?

Çünkü Med Hakanı Khshatrita (Aksatra) kendi öz kızı ile evlenmişti!!!

O yüzden İskitliler ve Kimmerler bütün Aksatra sülalesini kılıçtan geçirmiştir. Sadece babasını İskitlere şikâyet eden oğlunu sağ bıraktılar.

Töreden çıkan, tanrı buyruğundan çıkar!

Kısasa Kısas budur işte!

Tarihte de bir eşi benzeri yoktur bunun!

İşte TÜRK BUDUR…

Bilmeyene…

 Mitridates’in ziyaret ettiği Agrippae! Agrippae Heredot’a göre İskitlerin başkenti. Bu anıtsal yazı nerede peki? EFES…

İskitler, Kar Kashshi (Kassi)’li Khshatrita (Aksatra)’nın (M. Ö. 675-653) krallığını yıkınca Parsumash (Fars) valisi Chishpish (Çişpiş; Teispes) (MÖ 675-640 dolaylarında) bağımsızlığını kazandı. İşin aslı öyle değildir. Elamlı Anzan Sülalesinin yönetimindeki Med (Madai/Media/Medyen) İmparatorluğu’nun İskitler elinde sona erdiğini yazar. O zamana kadar Med korkusuyla dağlarda saklanan Teispes saklandığı dağlardan vadilere inme fırsatını yakalayıp Parsuma(h)ya taşınır. Burada kendi neslinden gelen Büyük Cyrus Pasargadae’yi inşa edecek Darius ise ve Persepolis’te (Ekbatan) bir saray inşa ederek bu bölgeyi meşhur edecektir.

Teispes öldüğünde Medlerden kopardığı Parsumash ve yeni edinilen Parsa topraklarının hâkimiydi. Pers İmparatorluğunun nüvesi işte bu topraklarda doğmuştur. Ancak Perslilere bir asil soy lazımdı, ne Medli ne Elamlı olabiliyorlar ne de soy soylayıp boy boylayabiliyorlardı. Onlar da Elam’ın uzak akrabası olan Ahmenileri (Achamenid) ata soyu seçtiler. Topraklar iki oğlu arasında bölündü. “Büyük kral, kralların kralı” lakaplı Ariaramna (Ariaramnes) (M:Ö. yaklaşık 640-615) Parsa’nın kralı oldu. Cyrus I (Kuruş) (M.Ö. yaklaşık 640-600) büyük evlat olmasına rağmen eski anavatanı yöneten kardeşi “büyük kral” olunca kendisi onun bağlısına (vassal) dönüşmüştü. Ariaramnes’in işleri bir süre yolunda gitti. Gümüş bir tablete, büyük tanrı Ahuramazda’nın iyi atlar ve yiğit erkeklere sahip Parsa’yı kendisine verdiğini ve babası Çişpiş’in büyük kral olduğunu yazdırdı. Parsumash’taki kardeşi Kuruş ise tahta çıkar çıkmaz zorluklarla karşılaştı. Asur, Elam’ı istila edince en büyük oğlu Arukku’yu rehin olarak Nineveh’e götürdüler. Böylece Parsumash’ın Elam’la ilgili herhangi bir tasarımını engelleyeceklerdi. Öyle de oldu. Bundan sonra Parsumash’la ilgili elde hiç bir bilgi bulunmamaktadır.

625'te, Büyük Aksatra’nın oğlu Uvakhshatra (Persçe) (Cyaxares; Grekçe ya da Astubaran Medce ya da Ufak Satra) yeniden Maday’ın yüksek yaylalarına düzen getirmişti. Ancak bu başarıyı, Heredot’ta okuduğumuza göre, İskit ordu komutanlarını sarhoş edip öldürerek sağlar. Bize göre öyle olmamıştır. Sebebi de gayet basittir. Geçmiş deneyimleri ona örgütlü bir ordunun başarının anahtarı olduğunu öğretmişti. Kendini tahta geçiren İskit beylerinden yardım alarak ordu kurar. Ordusunu üç sınıfa ayırır: mızrakçılar, okçular ve süvariler. Orduya, silaha ve güce kavuşan Astubaran Parsa’da “kralların kralı” unvanlı Ariaramnes’in saltanatını sona verir. Bunu da öyle bir şekilde yapar ki ne kendisi ne kardeşinin oğlu ve ne de torunları Arshama (Arsames) ve Hystaspes (Vishtaspa) “kral” unvanı alabilecekti. Ariaramnes’in gururla yazdırdığı gümüş tableti Ekbatan’a taşıtır. Astubaran Asurun elinde olan Urmia Gölü’nün güney ve batısındaki toprakların çoğunu, eski bir Asur eyaleti olan Parsua’yı yeniden ele geçirir. Ardından Nineveh’e saldırır. Ancak bu sırada kuzey ufuklarından yeniden İskitler belirir ve Sin-Shar-ishkun’a ordugâh kurarlar. Medli Astubaran eski Lullubi topraklarındaki Harhar vilayetini ele geçirince, 615 yılında Asur’a saldırma imkânı doğar. Ancak Tam da bu sırada Babil tehlikesi belirir. Nabopolassar Asur’da İran Körfezi bölgesi valisi olarak başladığı görevinde bir süre sonra bağımsızlığını ilan eder. 616’da Babili Kralı olur. Nabopolassar Astubaran’la anlaşarak Asur’a saldırır ancak Sin-Shar-ishkun’da ordugâh kuran İskitler iki orduyu da bozar Astubaran çareyi kaçmakta bulur. Naboplassar bu iş birliğini perçinlemek için Astubaran’ın oğlu Astiyaget’in (İshtumegon) daha çocuk yaştaki kızı Amistis’i oğlu Nabuchadnezzar’la nişanlar.

M.Ö. 613'de Med ordusunun nerede olduğu bilinmiyor. İşte bu nokta Heredot'un İskit açıklamasının başlangıç noktasıdır.  Bu sadece bir yer değiştirme olabilir veya dikkatleri başka bir yöne çekme için yeni bir algı oyunu olabilir. Astubaran ülkesine, Med/Mannai topraklarına dönmesinin ardından “Umman Manda Kralı” olarak adlandırılır. Umman, umma, ümmet, millet anlamına gelmektedir. Manda ise asker, ordu anlamındadır. Umman Manda bu durumda Ordu Millet demektir ki Astubaran’ın İskit beylerinin askerlerinin halkına yay kullanmasını öğretmesinin sebebi doğrulanır. Med ve Mannai bir millettir. Azerbaycan ve Türkiye gibi “Bir Millet iki Devlet”. Heredot’a göre, Astubaran ayrıca Asur’un kuzeyinde yerleşen İskit çerilerinin çoğunu da ikna ederek ordusuna katmıştır. Ancak gerçek bambaşkadır!

Bu sırada Asur’da 200 yıldır esarette olan Yahudilerin yeni bir peygamberi vardır: Ezekiel! Ezekiel, “Kaderinize razı olun, Asur’da efendilerinizle birlikte barış içinde yaşamaya bakın, buraya uyun,” diye fetva verir. Bunu duyan Nabuchadnezzar Museviliği araştırmaya başlar ve Musevi dinine geçmek için kayın babası Astubaran’a danışır. Torunu Amistis’i memnun etmek için Babil’in asma bahçelerini inşa eden Astubaran buna karşı çıksa da kızı Amistis’in oğlu, torunu Emil-Marduk esaretteki Yahudi Kralı Jehoiachin’i (Yahoyakin) serbest bırakır. Fakat bir askeri darbeyle tahttan indirilir, yerine geçen de aynı işe devam edince o da öldürülür.

Jehoiachin, Peygamber İrmiya (Jeremiah)’nın Yahweh ile ilgili söylediği, “kuzeyden gelecekler ve sizi acımasızca öldürecekler,” kehanetini açıklayarak bunun Medler olduğunu ve Yahudilerin sonunun Medler eliyle olacağını ve Babil’in asma bahçelerinin yıkılacağını ve Medlerin sonunun da böyle olacağını iddia eder. Bunu duyan Astubaran korkudan kendi derdine düşer, inzivaya çekilir ve ölür. Bu sırada Parsumash’da sessiz ve derinden hareketlenmeler vardır. Parsumash (Pers)’li Cambyses Anzan’la (Medle) eşit rütbeye sahip olmanın avantajını kullanarak sessiz ve derinden çalışmaya başlar. Aslında Ariaramnes’in ortadan kaldırılmasından sonra Parsa Eyaleti Medlere bağlanmış ve İshtumegon’un kızı Mandan (Handan) ile Cambyses evlendirilmiştir. İşte bu evlilikten Kuruş (Cyrus II) ya da büyük Kuruş (Cyrus the Great) doğacaktır. Sessizce İranlı kabilelerin desteğini alan Cambyses ardından Babil’in yeni Kralı Nabu-Naid ile anlaşır. Gizlice Gaza’ya giderek Filistinli ve Yahudilerden de asker destek aldı, sonra Pers körfezindeki denizcilerden destek aldı. Kuruş’un niyeti belli olunca M.Ö. 553 yılında İshtumegon tarafından başkent’e ifade vermeye çağrıldı. İfade vermey reddedip gelmeyince resmen isyan etmiş oldu. Astiyages ya da Ishtumegon (Afrasiyab ya da Alp-er Tunga; Tumegon; Tum/nga) önce ordu komutanı Harpagus’u Cyrus’u derdest etmekle görevlendirir. Bunu fırsat bilen Cyrus, Harpagus’u orduyla birlikte kendi tarafına geçmesi karşılığında krallık vaat ederek kandırınca yaşlı ancak asil Astiyages yapayalnız kalır. Kendi ordusu kendisine ihanet eder ve Kuruş’a teslim eder. Damadı tarafından hançerlenerek öldürülür. Öldürüldüğünde 94 yaşındadır. Tek başına tam üç gün boyunca savaşır. Kimse baş edemez, yanına yaklaşamaz. Sonunda oklayarak öldürürler.

Yiğitler yiğidi Alp Er Tunga budur işte!

Böylece Med devri kapanır, Pers devri başlar. İşin garibi Jehoiachin’in, Peygamber İrmiya (Jeremiah)’nın Yahweh ile ilgili söylediği, “kuzeyden gelecekler ve sizi acımasızca öldürecekler,” kehaneti doğru çıkmamış gibi gözükse de Kuruş devrinden başlayarak Darius devrine kadar tam 28 yıl Persleri baş kaldırmamacasına haraca bağlayan İskitler vaat edilen kuzeyli savaşçılardır.

Suhuf-u Irmiya (50 Ayet)

 

Ayet. 6, “kaçın!

              kuzeyden belayı getiriyorum.

              Onlar her şeyi yok edecekler.

               Onları size tercih ettim.

   Onlar da puta tapıyordu ama putlarını asla satmadılar

               Ahlaksızlık yapmadılar.

               Sözlerinden dönmediler.

               Ahitlerine sadık kaldılar.

              İşte bunun için onları size tercih ettim.

Ayet. 7, “Aslan gizlendiği yerden çıktı.

              Ülkeleri yıkanlar yola çıktı.

              Memleketlerinden ülkeni mahvetmek için geliyorlar.

              Kasabalarınız yerle bir olacak,

              ve oralarda kimse oturmayacak.”

Ayet. 8, “Hadi karalar bağlayın da

               Başınıza geleceklere bağıra bağıra ağlayın.

               Çünkü Rabbinizi çok öfkelendirdiniz.”

                 İki büyük günahınız var: Beni tahtadan tanrılar için sattınız.

                 Bir birinizin karılarıyla yattınız.

Ayet. 9,   O gün, Rab şöyle dedi:

               “Kral ve adamları bütün cesaretlerini kaybedecek.

               Rahiplerin korkudan dili tutulacak.

               Ve yalancı peygamberleriniz korkudan mahvolacak

Size, çölün çıplak kum tepelerinden çok daha sıcak, kuru ve kumlu                                                                                                 bir rüzgâr gönderiyorum.

O halkınızın üzerine hızla çökecek. Mısırı kabuğundan ayırmayacak. Kirli olanı temizlemeyecek,” dedi. 

Ayet. 12,        “Onlar rüzgâr gibi güçlüler.”

Ayet. 13,        “Bak! Düşman bulutlar gibi yaklaşıyor.

                      Savaş arabaları güçlü bir kasırga gibi.

                      Büyük ve güçlü atları kuşlardan da hızlı.

                      Sizin için ne kötü bir son! Düşman sizi yok edecek!

Ayet. 14,        “Dünyanın sonu bunlarla, sonunuz bunlarla. Günahlarınızı kalplerinizden sökecekler! “Bu ülkede yaşayan herkesin üzerinde çok kötü bir şey kaynıyor” “ve kaynayan Kuzeyden gelecektir,” dedi.

15. Ayet, Rab, “Kuzeydeki tüm ordularımı çağıracağım,” dedi. “Kralları Kudüs’e (Yeruşalim) gelecekler. Kraliyet tahtlarını şehrin kapılarında kuracaklar. Şehrin çevresindeki tüm surları, Yahudadaki tüm kasabaları yıkacaklar,” dedi.

Görüyor musunuz Tanrı’nın İskitlere verdiği önemi?

Bu ne demek anlayabiliyor musunuz?

İskitlere Tanrı’nın verdiği payeyi Osmanlı da dâhil hiçbir Türk unsuru alamamıştır.

İşte İskit- Hun Bağı budur!

Saçma sapan Orta Asya ya da Moğol ilişkisi arayanlara cevabımız budur…

Ermenistan’da Sasanilere karşı Parth direnişinin anlatıldığı Dio LXXX.iii adlı eserde Ardashir’in ordusu Ermenilere (Medlere) yenilmiştir. Bu sebeple Geo Widengren (Iran, der grosse gegner Roms. p.282) Medler’in Ermeni (Arman) kökenli olduğunu savunur. G. Widengren iddiasında doğrudur Medler Arman kökenlidir ve Ermeni diye adlandırdığı Armanlar etnik olarak Ermeni değil Türk kökenlidir. Çünkü Ermeniler kendilerine etnik isim olarak Arman değil “HAY” ismini verirler (Çataloluk, O. The Meaning of Armannu, Pensilvania, 2015).

MS 356’da Pers İmparatorluğu’nun kuzey sınırları Hunların bir gurubu olan Chionitler tarafından işgal edilmiştir. Ancak, Hunlarla ilgili bu iki kayıt Batılı bilim adamları tarafından nedense güvenilir bulunmamıştır.

Hangi babayiğit şimdi İskit ve Hunlara putperestti diyebilir???

Bu Milletin Kur’andaki adı “CUNDULLAH” olmaz da ne olur???

Bunları adım adım genetik ilmi doğruluyor biliyor musunuz Alemi ilm?

HUNLAR adlı kitabımızda…

Exit mobile version