Site icon Söz Gazetesi

ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK..

.Ezilmişliğe güç getiremeyen insanlar, güçlüye itaatsizliğin daha beter sonuçlar yaratacağına ve buna katlanacağına inandırılarak, öğrenilmiş bir çaresizliğe itilirler?..Bugün kü insanlığın bütün başkaldırıları, eylemleri, karşı koyma biçimleri vs. bile öğrenilmiş çaresizliğin birer dışavurumudur?..İnsanların güya kendi kendilerine bulduğunu sandıkları çözümler bile, problemden kurtulmak veya daha büyük bir probleme maruz kalmamak adına razı kaldıkları bir uzlaşıdan ibarettir. Tıpkı başkaldırıları gibi?!.Aptalca bir oradan bir buraya savruluş halindeki insanlık, öğrenilmiş çaresizliğin içerisindeki bir alanda, kendilerini mutsuz kılmayacak herşeyi mutlulukmuş gibi zanneden bir fikir hapishanesinde zaman yitmektedirler.Bu zümre, kimisi elinde purosu viskisiyle yat ve kotralarda, kimisi de çöplükten kuru ekmek toplayan tiplerden oluşur. Kimileri ultra zengin, mamelek imparatoru ve/veya değişik parti veya çok uluslu güç erklerine sahip olan biçarelerden oluşurlar. Hepsi de aynı fikir hapishanesinde mutsuzluğu mutluluk gibi yaşar ve hiç yaşamamış gibi de ölürler.Kısacası, insanlık, birbirine attıkları cakalar, kazıklar, tepeden bakışlar, çığırtkan kibir atreksiyonları, bilgelikle ilgisi olmayan bilgiler, yaşamın idamesiyle ilgili eli iş tutmalar, kendi kendilerini rahatlatmak için yaptıkları sözde iyilikseverlik, öğrenilmiş bir firavunilik, nemrudilik ve emevilikle sadece öğrenilmiş çaresizliği besler. İnsanlığın, bu fikir hapishanesi içerisinde yaşadıkları öğrenilmiş çaresizlik, öğrenilmiş güç zehiri, zehir zemberek firavunilik, nemrudilik ve emeviliklerle beslendiğinin farkına varmaz. Bu durum, her iki tarafın da istediği ama rahatsız olduğu bir durumdur. Birisi güçlü olduğunu diğeri de sevilip destek gördüğünü hissederek, bu sarmalı beslerler. Bu işten kurtulmanın tek bir yolu var. Bakış açılarından azade bir bakış tarzına yol bulmaktır. Açısal bir bakışta olduklarını bilip, ondan kurtulmanın yolunu aramalarıdır. O NOKTASAL BAKIŞ TARZIDIR!..O kolay kolay anlaşılamayan, derinliği ve mahiyetine dair VAKARIN yerli yerine oturması zaman isteyen ve çok yüksek disiplin gerektiren Uluğ bir bilgeliği anlatır. Noktasal Bakış tarzı, açısal bakışları yok etmeden, yıkmadan, yerle yeksan etmeden düzenler ve yumurtanın içerisindeki gelişim gibi onu tamamlar ve içerideki kuvvetle o yumurtayı kırdırtır!.. Çünkü yumurta dışarıdan kırılırsa ölüm, içeriden kırılırsa doğumdur. Yeni bir dünyaya doğum!.. O, bir fikir hapishanesine maruz kalmış bir fikrin, hiç de öncekine benzemeyen, ilgisi ve alakası kurulması bile imkansız yeni bir hayata, fikre, bakış tarzına, yeni bir hayata doğuşu içerir!.. İşin aslı Kelime-i Şehadet, Vaftiz ve benzeri tüm ritüeller de bu dediğimi anlatır. Yani önceki hayatımdan, fikrimden, bakış tarzımdan, ölü gibi yaşam sürdüğüm o hayat anlayışından vs. öldüm ve yeni bir hayata doğdum demektir. Ki bunu bile, öğrenilmiş çaresizliğe ve firavuniliğe hizmet eder kılmışlardır. İbrahim varken Nemrudiliği, Musa varken Firavuniliği, Pak ve Tathir Ehlibeyt varken Emeviliği yol edinmişler, asla bu fikir hapishanesinden kurtulamayacaklardır. Ne de kötü bir seçim?!.Bilimler, felsefeler, inançlar ve ideolojik fraksiyonlar, yönünü dosdoğru bir şekilde, nihai olan NOKTASAL BAKIŞ TARZINA iletmedikçe, açısal bakışa hapis oldukları fikir hapishanesinde, hem bilimi hem felsefeleri hem ideolojileri hem de inançları kendilerine göre yorumlayıp sadece onları fikir hapishanelerine kuvvetli kılan tuğlalara çevireceklerdir.Bir batin bilgeliğin tek bir nefesi önünde, zahir bilgeliğin bütün söz ve birikimleri çer çöp hükmündedir. Noktasal anlayışın kavranması uzun bir süre daha tekamül edilmesini gerekli kılar. Ancak bunu hızlandırmak, yine insanlığın elinde!?. Noktasal Bilgelik, mağrifettir, batin bilgeliktir, yoldur, kapıdır ve vuzuha erdiren ilahi bir nimet ve en büyük anahtardır. O’nu talep eden bir talip, BA’nın altındaki NOKTA’ya yürüsün. Nokta’ya erişen NOKTA EHLİ olur. Oraya varan da Araf’ta Araf’ı ve Araf’ı ayıranı kapıyı görür. Ve o kapı der ki: “Bu benimdir ve artık benimledir!” Diğerlerine gelince?.. Onlar da Firavuni, Nemrudi, Emeviyyi olan yerdedir. Etrafınızda olana bakın! Onların yaşam biçimini ve yanılgılarını göreceksiniz?.. Diğerleri “Bizdendir bizimledir!” diyeceksiniz… Rütbe var rütbe içinde, makam var makam içerisinde?..Mayanızdan arınmak için uzun bir süre ister. Çaba gösteren hiçkimse de haksızlığa uğramaz, rütbe ve makamı yükseltilir. Öğrenilmiş çaresizlikten ve firavunilik-Nemrudilik-Emevilikten sadece NOKTASAL BAKIŞ TARZINA yönelerek kurtulabilirsiniz. Bu iki farklı bakış tarzı aynı kalpte bulunmaz!.. Anlayışı gelişmeye müsait, et kafalılıktan sıkılmış, kendini öğrenilmiş çaresizlik hapishanesinden kurtarma niyeti olanlara bu yazıyı yazdım. Nemrudi-Firavuni-Emeviyyi olanlara değil! Çünkü ilki, arayışta olup kurtuluşu arayan, diğeri de bunlardan ilki zorlamadıkça kolay kolay yola gelmeyi reddeden güç sarhoşlarından oluşur. Hadi! Şimdi gidin ve bildiğiniz üzere yaşamınıza devam edin!.. Dediklerimi arayan ve istikamet bulan o bir avuç seçkin, elit, Uluğ ruhlara da şimdiden selam eder başarılar dilerim…Sevgi ve Saygılarımla

Exit mobile version