Site icon Söz Gazetesi

Dini söylemler aslen gönül ile ilgilidir.

Gönlün erkeği, dişisi, lgbt’lisi, biseksüeli vs. olmaz. İnsanı duygu, düşünce, hedef ve fayda yönünden ıslah eder.
Allah, herkesin Allah’ı olduğuna göre, hakiki din bütün yaratılmışı kapsayan bir dil yapısına sahip olmalıdır.
Eğer bir yaratılmıştan bahsediyorsak, bütün hepsini düzenleyen ve yaratılış amacına uygun bir düzene sevkeden bir anlayış ve sisteme sevketmelidir.
Her gönül, bir beden özelliğine sahipse, orada şekil, şemal ve tertip düzenine göre de düzen sağlamalıdır.
Eğer din, bugün ortadoğudaki gibiyse o hangi dindir? Birçok dinler türerken, hangisi yukarıdaki kriterleri sağlıyor?
Bütün dönemleri kapsaması gereken din nasıl oluyor da birçok konuda demode hale gelebiliyor?
Bence insanlar neyi aradığını, neyi konuştuğunu, neye inandığını ve ne yaptığını bilmiyor. İşin kötü tarafı bilmek de istemiyor.
Dinsizlik de bir dindir. Tıpkı bazı dinlerin aslında dinsizlik olması gibi?!.
İnsanlara, herşeyi bir tek şeyle anlatan ve onu herşeylikle refere eden bir bilgi, bir bilgelik, bir uygulama, bir izlek ve bu konuda bir öncü gerek. Ancak bu öncü, lider, rehber ve/veya İmam bu insanların reyi ile değil, yine dinin asıl sahibi tarafından tayin edilmiş bir öncü olmalı.
Kısacası, kendi kendini anlatma kabiliyeti bile olmayan bir dil gerçek bir ilahi lisan olma iddiasında değildir ve öyle de hiç olmamıştır.
Boşuna değil! Bu saçmalıklardan dolayı dünya zaten kevgir kazanına dönmüş!.. Kim ne bekliyordu ki başka?!.
Sevgi ve Saygılarımla
Exit mobile version