Türkiye’miz ne hale gelmiştir. Pardon getirilmiştir. Sen gram altını 18 TL den alacaksın 750 TL ye getireceksin, Çeyrek Altını 24 TL den alacaksın 1280 TL ye getireceksin. ABD dolarını 1.320.000 TL den devralacaksın 13.750.000 TL ye getireceksin. Bunun çaresi de DENK bütçedir diyeceğinize CHP genel Başkanının TÜİK’e girmemesidir diyeceksin.
Yanınıza Cumhurbaşkanlığı birinci yardımcısı diye aldığınız Sayın Fuat Oktay bu olaya ne demiş bir bakalım.
Fuat Oktay, “Devlet kurumları muhalefetin siyasi rant sağlayıp, şov yapacağı mekânlar değildir. Zorbavari yaklaşımlarla Türkiye’nin kurumlarını tehdit eden ve yıpratmaya çalışan Kılıçdaroğlu ve şürekâsı kimlerin çıkarlarına hizmet ediyor? Ülkemizin ve milletimizin çıkarına olmadığı kesin” dedi.
Bir bakar mısınız atanmış adam Türk milletinin ana muhalefet olarak seçtiği ve görevlendirdiği kişi için ne diyor. Bu yetkiyi kimden alıyor. Ana muhalefet lideri değil TÜİK’e gitmek Anayasamızın 150. Maddesine göre doğrudan doğruya AYM ye dava açma hak ve yetkisi ile donatılmış tek kişidir. Sayın Oktay sizde bu yetki yoktur. CHP Genel Başkanı Anayasamıza göre sizden çok büyük bir siyasi makamdadır. Bu nedenle sizin muhatabınız bile değildir. Şimdi 278 milyar açık bütçeyi T.C. Anayasa Mahkemesine götürecek ve “Kılıçdaroğlu ve şürekâsı” nın kim olduğunu siz de göreceksiniz.
Bu manzara karşısında diyecek yok. Bir şarkı var.
” Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini
……………
Acırım heder olan o güzelim yıllara” Şarkısı sizi belki teselli eder.
Bu memlekete ve Türk milletine daha fazla yazık etmeyin.
O ünlü tarihi sözle de söylersek, belki daha iyi anlaşılır.” Gölge etmeyin başka ihsan istemez”
Her Müslüman Kuran’ı TÜRKÇE okumalı ve emirlerine uymalıdır.
Yaşar Nuri Öztürk’ün kanser hastalığına yakalanması ve aramızdan çok genç yaşta ayrılmasının nedeni, Sayın Mustafa Acer’in işaret ettiği noktadır. “Her Müslüman Kuran’ı anladığı lisanda okumalı ve emirlerine uymalıdır.” Türkçe Kur’an okumamızı kim yasaklıyor dersiniz. İçimizdeki bedhahlar ve harici bedhahlar yasaklıyorlar. Allah’ın kelamını Allahlın kulları anlamasınlar ve onları faiz maiz açık bütçe enflasyon batağına sürükleyelim ve kolayca yutabilelim diye. Eyyyyy Dahili ve harici bedhahlar bizi Allah’ımızdan uzak tutmaya kimsenin gücü yetmez. Yüce Allah sadece sizin değil bizim ve tüm insanlığındır. Yüce Allah’ın bize gönderdiği Kur’an’ı Türkçe çe okuyup anlayalım. Neden buna izin verilmiyor da Kur’an’ı hiç okumamış anlamamış cahillerin din temsilcisi olmaları isteniyor. Üst makamlarda oturarak dinimizi tanınmaz hale getiriyorlar. Dinimizde yalan yoktur. Çalma çırpma yoktur. Komşuyu aç bırakmak yoktur. Cahil kalmak yoktur. Komşumuzu aç bırakmak içim Haçlıları yurdumuzun her tarafına çağırmak yoktur. Türk milleti Kur’an’ı Türkçe okuyacak anlayacak ve uygulayacaktır. Yılar evvel Çok değerli Türk şairimiz Ziya Gökalp bu şiirini neden yazmış işte bunlardan ötürü yazmıştır. Okuyalım.
VATAN
Bir ülke ki camiinde Türkçe ezan okunur,
Köylü anlar manasını namazdaki duanın...
Bir ülke ki mektebinde Türkçe Kuran okunur
Küçük büyük herkes bilir buyruğunu Huda'nın...
Ey Türkoğlu, işte senin orasıdır vatanın!
Bir ülke ki toprağında başka ilin gözü yok,
Her ferdinde mefkûre bir, lisan, adet, din birdir...
Mebusânı temiz, orda Boşo'ların sözü yok,
Hududunda evlâtları seve seve can verir,
Ey Türkoğlu, işte senin orasıdır vatanın!
Bir ülke ki çarşısında dönen bütün sermaye
Sanatında yol gösteren ilimle fen Türkündür
Hirfetleri birbirini daim eder himâye
Tersaneler, fabrikalar, vapur, tren Türkündür
Ey Türkoğlu işte senin orasıdır vatanın!
Ziya GÖKALP
İstanbul’dan kalkan bir otobüs Sofya’da bir tankerle çarpıştı ve 46 Kişi yanarak öldü.
İsmet Paşa diyor ki: Bütçe açığı, bir milleti, rutubetin bir binayı çökertmesi gibi yok eder.
Her kazada her Orman Yangınında her selde vs. meydana gelen her zararda açık bütçenin etkisi vardır. İsmet Paşanın sözleri bu anlama gelir. Hal böyle iken 2022 mali yılı bütçesi 278 Milyar Açıkla TBMM de görüşülmektedir. Bu kadar ağır derin yaraların açıldığı çukurdan çıkmak için bulduğunuz ve uyguladığınız çare 278 Milyar açık bütçe yapmak mıdır? Bu bütçe Cumhuriyetimizi biraz daha yıkılışa sürükleyecek bir bütçedir. Bu bütçeyi yıkılışta kararlıyız şeklinde de okuyabilir miyiz? Bu yıkılışa DUR demek için başka bir çare düşünemiyor musunuz? Mesela DENK bütçe gibi. Veya sıkıştınız bilginiz yetmedi veya bitti. Baş Öğretmenimiz Atatürk’e neden sormuyor sunuz? Çünkü o diyecektir ki: Bağımsızlığın bütünü ancak mali bağımsızlıkla sağlanabilir. Mali bağımsızlığın korunması için İLK ŞART bütçenin ekonomik bünye ile orantılı ve DENK olmasıdır. Bu başkomutanımız Atatürk’ün emridir. Bizim uydurabileceğimiz düzeyde bir söz değildir. Atatürk’ün bu emrini 14 Mayıs 1950 den sonra çiğneyenlerin sonlarını ve Türk milletinin rutubetin bir binayı çökertmesi gibi çökerttiğini gözleri ile görebilen bir kişi bile aranızda yok mudur?