Genel

İş Akdinden Doğan İşçinin Borçları Nelerdir? / Av. Burcu Çinçik

 İlgili kanun da iş sözleşmesi, bir tarafın bağımlı olarak iş görmeyi diğer tarafın da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşme şeklinde tanımlanmıştır. İş sözleşmesi her iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir.

Bu köşe yazımda iş akdinden doğan işçinin borçları hakkında bilgi vereceğim.

Birincisi işçinin iş görme borcudur.  Bir işçinin iş akdinden doğan birinci borcu iş görme borcu olmaktadır. İşçi bu borcunu bizzat kendisi yerine getirmek zorundadır. Başka bir anlatımla işçi bu borcunu başka birisine yaptıramaz. İşçinin iş akdinden kaynaklanan iş görme borcunu yerine getirirken ölmesi durumunda, bu borç işçinin mirasçılarına geçmez. Bu durum ilgili kanunda düzenlenmiştir.

Somut olayda işçinin iş görme borcunu bizzat kendisinin yerine getirmesi, iş sözleşmesinin niteliğinden kaynaklanmaktadır. Başka bir anlatımla işçi ve işveren iş akdini yaparken söz konusu iş görme borcunu üçüncü bir kişinin yerine getirmesi hakkında anlaşabilirler. Bu anlaşma açık veya örtülü şekilde olabilmektedir. İşçi ve işveren arasında yapılan anlaşma da iş görme borcunun üçüncü kişi tarafından geçici veya sürekli olarak yapılması konusunda da anlaşabilirler. Burada yapılan anlaşmada geçici olarak kararlaştırılmışsa, bu durum da iş görme borcu üçüncü kişiye geçici olarak aktarılır. Fakat iş ve işveren arasında ki iş akdi sona ermez. Yapılan anlaşmada sürekli olarak kararlaştırılmışsa, bu durum da iş görme borcu üçüncü kişiye sürekli olarak aktarılır. İş görme borcu üçüncü bir kişiye sürekli aktarıldığından dolayı, işçi ve işveren arasında ki iş sözleşmesi sona ermiş olur.

İş akdinde belirtilen yerde iş görme borcu yerine getirilir.  İş görme borcunun gerçekleştirileceği yer uygulama da genellikle iş yeri olmaktadır. Ancak iş yerinin dışında da olabilmektedir. Mesela şoförler, montaj işleri vb. olabilir. İşçi iş görme borcunu gerçekleştirirken il değiştiriyor veya gidiş-gelişler işçiye maddi açıdan külfet oluyorsa bu durumda esaslı değişiklik gerekmektedir. Bu konu başka bir köşe yazımda ele alınacaktır.

İşçinin iş akdinden doğan iş görme borcu aynı zamanda işin özenle yapılması borcunu da kapsamaktadır. Başka bir anlatımla işçi iş görme borcunu yerine getirirken işçinin malzemelerine, makinelerine, araç ve gereçlerini özenle kullanmak bu konu da dikkatli olmak zorundadır.

İşçi iş akdinden doğan iş görme borcunu yerine getirmeyerek iş görme borcunu ihlal edebilir. İş görme borcunu ihlal eden işçi, tazminat, ücretten yoksun kalma, işten çıkarma vb. hukuki yaptırımlarla karşılaşabilmektedir.

İkincisi işçinin itaat borcudur. Bir işçinin iş akdinde doğan ikinci borcu itaat borcu olmaktadır. İlgili kanunda işverenin işin görülmesi için işçinin iş yerindeki davranışlarını ile ilgili genel düzenlemeler yapabilir ve onlara özel talimatlar verebilir şeklinde düzenlenmiştir. İşveren tarafından yapılan bu düzenlemeye işçi dürüstlük kuralları gereğince uymak zorundadır.

İşçinin iş görme borcunu gerçekleştirirken işveren tarafından verilen talimatlara uyma borcu iş görme borcunun içerisinde yer almaktadır. Bundan dolayı talimatlara uymama durumunda iş görme borcunun ihlali oluşmaktadır. Doktrinde bu şekilde kabul edilmiştir.

İşverenin talimatlarına itaat borcu iş görme borcunun kapsamına girmez. İşçinin işin görülmesi için işverenin vereceği talimatlara dürüstlük kuralları gereğince uymaması söz konusu olabilir. Bu durum itaat borcunun ihlali olarak kabul edilmektedir. Uygulama da itaat borcunu ihlal eden kişi işten çıkarma, tazminat vb. hukuki yaptırımlar ile karşıla bilmektedir.

Üçüncüsü işçinin sadakat borcudur. Bir işçinin iş akdinden doğan üçüncü borcu sadakat borcu olmaktadır. İlgili kanun da işçi işverenin haklı menfaatinin korunmasında sadakatle davranmak zorundadır şeklinde düzenlenmiştir. İş akdinden dolayı işçi ve işveren arasında bir sadakat bağı vardır. İşverenin sadakat bağı somut olarak işçiyi gözetmek, korumak ve kollamak olmak üzere üç tanedir.  İşçinin  sadakat bağı somut olarak  işyerinin çıkarlarını korumak,  zarar verecek davranıştan kaçınmak şeklinde olmak üzere iki tanedir.

İşçi, işçinin iş akdinden doğan sadakat borcunu ihlal etmesinden dolayı iş akdinin işverence haklı feshi, tazminat vb. hukuki yaptırımlarla karşılaşa bilmektedir. İşçinin sadakat borcunun ihlal etmesi durumu her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmektedir.

Dördüncüsü işçinin rekabet etmeme borcudur. Bir işçinin iş akdinden doğan dördüncü borcu rekabet etmeme borcu olmaktadır.  Aynı amacı güden kimseler arasındaki çekişmeye rekabet denir.[1] Aynı zamanda ticarette üstünlük kazanma çabasına da rekabet denilmektedir.[2]

İşçi ve işveren arasında rekabet yasağı ile ilgili sözleşme yapılabilir. Bu sözleşmenin yazılı olması gerekir. İşçi rekabet yasağına aykırı davranırsa bu durumda işverenin zararını tazmin, işçinin cezai şart ödemesi vb. hukuki yaptırımlarla karşılaşabilmektedir.

[1] www.tdk.com.tr

[2] www.tdk.com.tr

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
error: Uyarı: Korumalı içerik !!

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.