Bildiğiniz gibi bugünlerde Türkiye çok özel bir durumda, çok özel bir seçime gidiyor.
Önümüzdeki ay Türkiye’de yapılacak seçimlerde ittifaklar ve partiler güya seçime giriyor görünüyor ama esasta böylemi acaba?
Çünkü bu seçimlerde doğrudan ABD tarafından planlanmış, programlanmış ve yönlendiren gruplar ve kişiler, çeşitli ittifakların ve partilerin seçimle ilgili listelerinden en ön sıralarda seçilecek sıralardan ABD tipi kamuflaj ile seçimlere giriyorlar.
Bu grupların ve kişilerin seçimlerdeki yerleri itibarı ile seçim sonrası büyük bir güç elde edecekleri ve illegal adamlarını bu seçimlerdeki ittifaklar ve partiler aracılığı ile meşrulaştırıp legalleştireceklerini şimdiden görebiliyoruz.
Onun için bu seçimlerde, kimin Cumhur ve Millet ittifakı anlamında Cumhur Başkanı koltuğunu kazandığı ve ya Milletvekili seçimlerinde Millet, Cumhur veya Emek ve Özgürlük ittifakları adı altında kazandığı çok önemli değil, burada esas olan bu seçimlerin görüntü, içerik ve esasta galibi: ABD ve O’nun 5. Kolları olan, ABD programını etkin olarak uygulamaya çalışan PKK ( Emek ve Özgürlük İttifakında tam kadro, Millet İttifakı’nda yoğun olarak varlar) FETÖ ( İki ittifaktada yoğun olarak varlar) ve Truncu Devrimci Liberaller (Her üç İttifaktada varlar).
olduğudur. Bu durum gözlerden asla kaçmamalıdır.
Bu 5. Kollar bu ittifakların içinde artık saklanmadan ve ayan beyan varlar. Sadece seçilmeyi bekliyorlar.
Peki diğerleri diyebileceğimiz diğerleri ne yaptı ve yapıyor bu durumda.
Bugün Türkiye’de ki bu kötü durumun oluşmasında sadece ABD değil, gayretsiz ve milli alternatif oluşturmayan Atatürkçü görünümlüler de sorumludur tabiki.
Göründüğü kadarıylada bir başka grup olan, yukarıda sayılan 5. Kolun dışında “durduğu bilinen “ ama ülkenin geleceği için hiç bir şey yapmayan, bugüne kadar sadece değişim olsun ne olursa olsun deyip yan gelip yatan ve programsız, örgütsüz, eylemsiz, öndersiz olup kendi ittifakını yaratmayıp, şimdide denize düşen yılana sarılır hesabı doğrudan Millet ve kerhende Emek ve Özgürlük İttifakını destekleyen piyasadaki Atatürkçü görünümlülerde nedense hiç de bu durumdan şaşkın değiller.
Üzüntü içinde de pek görünmüyorlar.
Rahatlar, duruma bakılırsa kesinlikle, hem de çok rahatlar.
Bu rahatların çokta rahat olduğu sosyal medya ve gazetelerdeki köşelerde yazdıkları yazılar ve görüntülü medyadaki söylemleride bunun tam ispatıda zaten.
İzlediğimiz kadarıyla bunların da rahatlığının kaynağıda “aman Millet ittifakı nasıl olsa seçimleri alacak ve iktidar değişecek “ adlı söylemin rahat olalımından geliyor. Yoksa ondan sonra Türkiye’de neler olabilecekten değil. Ülkedeki yıkımın bundan sonrada mevcut iktidarın yaptığı hini katmerli olacığını öngörmüyorlar.
Durumları içler acısı anlayacağınız.
Velhasıl bunlarda, bu yüzden, doğrudan yada dolaylı olarak seçimlerde ABD’nin kendilerini bilerek yada bilmeyerek bu şekilde düşündürttüğü ve planladığı gibi düşünüp, aman değişim olursa böylede olursada olsun, başka çare yok diye doğrudan Millet ve kerhende Emek ve Özgürlük ittifakını destekliyorlar.
Böylece de, TC’nin dibine sadece ABD ve 5. Kolları değil, bunlarda Atatürkçü görünümlüler olarak ve bugüne kadar da çok bilmiş tavırları ile ve ortadaki iğdiş edilmiş durumlarıyla, özel bir kibrit suyu döküyorlar. Memleketteki yıkıma her yönden ortak oluyorlar.
Yani bugün, bu durumda, TC’nin yanlıları olarak durumu özetlersek şairin dediği gibi ; “ dört yanımız puşt zulası “ değil gerçekte her yanımız puşt zulası oldu desek daha doğru ve tam yerinde bir söz olacak.
Ama bu ihanetin bir bedeli olacak tabiki, bunlarda, şimdiden bir bedel olarak 5. Kol dışında olan bu Atatürkçü görünümlüler olarak işte bu yüzden, yarın, Atatürk’e ihanet edenlere oy verenler olarak ve değişim olsunda deyip, sistemi bir zahmet edip kendi elleriyle değiştirmeyip, onun bunun adamlarına bugün için değişim adı altında yel verip, yarın Atatürk’e ve TC’ne ihanet ettikleri için, tavırlarıyla yıkıma ortak oldukları için tükürülecek yüzlerini de bence şimdiden hazırlasınlar.
Çünkü Elveda Atatürk ve O’nun kurduğu TC’ti demenin ve Atatürk’ün Türk Millet’nin bekası için yaptığı tüm eserlerin yok edilmesi çabasının altında, bu yüzden yukarıdaki 5. Kollar kadar, bugüne kadar, bugün aldıkları tavır ve durumlarıyla onlarında imzası var.
Bildiğiniz gibi her zaman insanlar ve siyasi gruplar sadece yaptıklarıyla değil yapmadıklarıylada yargılanırlar. Bu bugünde ve ilerde de böyle olacaktır.
Ve taktir edilirki 5. Kollar yaptıklarıyla hiç bir zaman Atatürk ve TC’ne ihanet etmediler. Çünkü onlar zaten öyleydiler. Ve yargılanırkende öyle yargılanacaklar.
Fakat bildiğimiz 5. Kolun dışındakiler ise, bizzat TC için yapmadıklarıyla ve yaptıklarıyla, yani bizim gibi gözüküp, ama Atatürk’ün izinde bir Türkiye Milli Birleşik Cephesini oluşturmayıp, iktidarı başkalarına adeta bizden bir cacık olmaz deyip, yapılacak bir şey yok deyip, insanları bölüp, hemde göstere göstere insanların umutlarını kırıp ve egosunu yüksek tutan peşkeşçi Hızır Paşalar olarak TC’ne ve Atatürk’e ihanet ettikleri çok açık.
Bunlar, işte bunlar i, bu seçimleri 5. Kollara bıraktılar.
İşte bundan ve bu gibi yapmadıklarından bunlar tabiki yargılanacaklar.
Kısaca durup dururken bu kötü sonuç böyle oluşmadı. Ortadaki Atatürkçüyüm diyenlerin bugüne kadar Atatürkçülük oynamasından, kalitesizliğinden ve umut bekleyenlere umut tüccarlığı yapıp, davayı onun bunun çocuklarının iktidara gelmesi için sattıklarından dolayı, bugün 5. Kollar FETÖ, PKK ve Turuncucu liberaller bu seçimin ve olursa TC’nin tam yıkımın kazananı olacaktır.
Demedi demeyin.
Her zaman olduğu gibi :
Atatürk ile kalın
Cumhuriyetle kalın
Bilimle kalın
Akılla kalın
Hoşçakalın