REHA ÖREN

Kadın kokusu…

Öyle bir devre geldik ki erkek kadınının kokusunu bilmiyor, kadın erkeğinin!
Tutturmuşlar bir parfüm, ‘Aseksüel’ duş jeli..

Afrodizyak kadın parfümü… Kadın kışkırtan erkek kokusu..

Erazilliğin envai çeşidi…

Akıl almaz parfüm ve deodorant kepazeliği.

.
 Bilmezler ki dünyanın en ünlü parfüm firmaları Fransız’dır.

Bunca çabanın ardında da saraylarındaki bok kokusunu kapmak gibi bir kayguları vardır.

  Ha keza yüksek topuklu zenneler de onların icatlarındandır. Bunun da nedeni saraylarındaki boka ayaklarının batmaması ennideşisidir.

  Fransızlar bunu böyle uygulamışlardır. Gelgelelim bizin kadınımız , kızımız ile ‘feminal’ ve de ‘efeminal’ erkeklerimiz de bütün bunlara ‘Fransız kalmışlardır!
    Kimi ucu yanık odun kokusu.. 
   Kimi bilmem hangi çiçeğin özü..
   Göğüs kanseri genellikle neden göğüslerlerin özellikle koltuk altı kısımlarında yoğunlaşıyor?
   İngiltere’de göğüs kanserine yakalanan bir hemşire bunu araştırıyor.
  Sonuç?
    Hemşire doğum kliniğinde çalışıyor.
Sürekli terliyor ve ter kokusunu giderebilmek için de sürekli ‘deodorant’ kullanıyor.
   Yapılan testlerin sonunda deodorantlarda kullanılan alüminyumun kansere neden olabileceği teşhisi konuluyor.
   Alüminyumdan oluşan spreyler ve deodorantlar belki sizin farklı kokmanızı sağlıyorlar, bu da size güzel geliyor. Terbezlerinin üzerini alüminyum ile kaplayarak terlemenizi engellediklerini de bilmenizde yarar var.
   

 * * *
  Bildiğiniz asrın hastalıklarından ‘Alzheimer’ bilim adamları bu hastalığın beyindeki alüminyum fazlalığından kaynaklandığı görüşünde birleşiyorlar.
     * * *
  Bir akvaryumun içine çok değil bir parça alüminyum atın. Bakın balıklarınız oksijen yetmezliğinden nasıl da can çekişerek ölüyorlar.
 
    * * *
    Sahi son zamanlarda pek çok şeyi unutmaya mı başladınız, boyun ağrılarınız artıyor ve doktorlar bir türlü teşhis koyamıyorlar mı?
   Peki aynı ağrı ve sızılar eklemlerinizde de var mı?
  Karar vermekte güçlük mü çekiyorsunuz?
  Algı bozukluğu da hissediyor musunuz?

    Bütün bunlar da alüminyumdan kaynaklanmasın sakın?
   Siz hiç alüminyum oran testi yaptırdınız mı?
 
    * * *
   İngiltere’de Camel Town’da bir yığın insanın alüminyum fazlalığından dolayı unutkanlık ve eklem ağrıları rahatsızlığından dolayı hükümete dava açtığını da mı duymadınız?
     * * *
  Geçtiğimiz günlerde uluslararası bir kongre düzenleyen Alüminyum karşıtı bilim insanları aşı üreten firmalara çağrıda bulunarak aşılarda kullanılan alüminyumun kaldırılmasını 

istediler.
  Çünkü aşılarda almüminyum var. Ve insan vücudu sanıldığı gibi alüminyumu idrar ya da ter yoluyla atamıyor. 
    Bedenimiz alüminyumu tamı tamına 15 yıl saklıyor.
     * * *
   Peki bir düşünün bakalım hangi ’emperyal’ güçler bu ülkeye kaç yıllarında ‘çabuk ısınıyor’ ve ‘ekonomik oluyor’ diye alüminyum tencere ve tavaları, çaydanlıklarla demlikleri soktular?
  Siz hiç bir yabancı filmde alüminyum tencere gördünüz mü?
   Göremezsiniz.
   Tıpkı yabancı filmlerinde naylon poşet ile alışveariş yapanları göremeyeceğiniz gibi..  Bakın alüminyum tencere nelere kaadir?
Alüminyum tencere ve tavalar
    “Alüminyumun Alzheimer hastalığı ile bağlantısı tespit edildi. Bu malzemeden yapılan pişirme kapları hafif ve ucuz olduklarından tercih ediliyor. Alüminyum kabın içine tuzlu ya da asidik yiyecekler konulduğunda metal yüzeyde çukurluklar oluşur ve yiyeceklere alüminyum bulaşır. Hem teflon hem de alüminyum yerine toprak, paslanmaz çelik, seramik, cam, porselen ve dökme demir pişiriciler kullanmayı tercih edilmeli”
Meraklısına kaynak:
http://www.hastanet.com/sagliga-zararlari-metal-tencere-aluminyum-tava-ve-plastik-tabak-482
     * * *https://bulentozyilmaz.com/images/sampledata/parks/landscape/reyazresim.jpg     Hadi şimdi bir başka boyuta geçelim.
dünyanın solunum sisteminin en önemli bölgelerinden biri olan Yağmur Ormanları’nı duymuşsunuzdur.
     Uluslararası alüminyum firmaları oraya uzun yıllardan beri el attılar.
   Şirket yetkililerinin izni olmadan uçaktan bile indirmiyorlar..
  Günde 250 futbol sahası kadar bir orman alanı talan ediliyor.
  Spreyler..
  Jeller..
  Deodorantlar, yağmur ormanları..
    * * *
   “Bugün itibariyle Dünya alüminyum ticaret hacminin 300 milyar ABD Doları olduğu ve ülkemiz payının yaklaşık 5
milyar ABD doları (Dünyanın %1,5’i) mertebelerine vardığı sanılmaktadır. Son 10 yılda dünya alüminyum talebi
%65’lik artış göstermiştir. Genel olarak da kişi başı alüminyum tüketimi (kg/yıl) ; Amerika Birleşik devletleri (35),
Japonya ( 33), Almanya (32,5), Çin (10) ve Türkiye (10)’dur.”
Bu sözler bana ait değil.
(Prof. Dr. Fevzi YILMAZ, Met. Müh. Yaşar AKÇA’nın METAL ENDÜSTRİSİ, ALÜMİNYUM ve GELECEK’ başlıklı makalesinden apartılma.
    * * *
Ben sizleri bilirim. sizin için söz değil, söyleyen önemlidir. 
Biz Türkler ecnebilerin ‘Organoloptik’ dedikleri türdeniz.
Yani somut bir şeyler bekleriz. ‘Alüminyum Sağlığa zararlı mı?’ sorusuna sadece ben cevap aramıyorum.
Belki size komik gelecek ama ‘Amerika’nın sesi’de bu sorunun yanıtını arıyor!
Meraklısına kaynak sunalım:
 http://www.amerikaninsesi.com/content/aluminyum-zararlimi/1663069.html
   Tıklayın filmi izleyin ve bana inanmıyorsunuz bari Amerikalıdan öğrenin!

    * * *
  Anladınız mı Güney Amerika, Kara Afrika, onlara göre Yamyamların ülkesi neden bu kadar önemli?

Peki ya Türkiye?

Türkiye 300 milyar dolarlık ülüminyum pazarında yüzde 1.5’lik bir orana sahip.. Lakin baskı altında..
Bunu ben söylemiyorum.
Bir bakan yabancı bir Devletin baskılarına boyun ettiklerini kendi ağzıyla söylüyor;

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun da Turgutlu Belediye Başkanı Serhat Orhan’a, “İngilizler çok baskı yapıyor. Turgutlu’daki madene ruhsat vermek kaçınılmaz” dediği belirtiliyor.
David Logan
  European Nickel PLC’nin Sirket yönetimindeki en dikkat çekici isim Sir David Logan’dır. Bu zat 1997-2001 yıllarında İngiltere’nin Türkiye Büyükelçisi idi ve İstanbul ve Ankara’da görev yaptı. Sirket Baskanı Felix Pole 30 Eylül 2004 tarihli konusmasında söyle demektedir ;

” David’in akıcı Türkçesi ve Türkiye’deki güçlü bağlantıları bize çok
yardımcı oldu”

Çaldağı nikel madeninin İngiliz’lere verilmesi için acaba Sir David neler yaptı,kimlerle görüştü ?
  Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun da Turgutlu Belediye Başkanı Serhat Orhan’a, “İngilizler çok baskı yapıyor. Turgutlu’daki madene ruhsat vermek kaçınılmaz” dediği belirtiliyor.”
  Hadi bakalım 
buyrun buradan yakın.
Bir bakan yabancı bir devletin talimatlarına nasıl boyunr eğmek zorunda kaldıklarını nasıl da itiraf ediyor.
  Alüminyum meselesinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha anlayın:
    * * *
   Bir litre suya 10-15 limon yaprağı atın. Demleyin bırakın biraz ılısın. Duştan çıkarken dökün bedeninize..
  Hem limon çiçeği kokun hem de sivrisineklerden kurtulun.
     * * *
Bu gün de malumatfuruşluk tasladım..Bunu da ‘maruzattan’ kabul buyurun.

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
error: Uyarı: Korumalı içerik !!

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.