MANŞETTÜRK DÜNYASI

Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi, 99. kuruluş yıldönümünü kutluyor

Bağımsız Türk Ortodoks Kilisesi’nin basın sözcüsü Sevgi Erenerol, Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren kuruluş ilkelerine bağlı olduklarını belirterek “Her şartta, sonsuza dek Cumhuriyeti savunma görevini üstleneceğiz” diye konuştu.

Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Bu memlekete bir ordu kadar hizmet etmiştir” dediği Papa Eftim tarafından 21 Eylül 1922’de kurulan Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi, 99. kuruluş yıldönümünü kutluyor. Cumhuriyet’e konuşan basın sözcüsü Sevgi Erenerol; Papa Eftim’in, Anadolu’daki Hristiyan cemaat ile Müslüman cemaatin birbirlerine karşı yok olan güven duygusunu yeniden tesis etmek çalıştığını belirterek, “Cumhuriyetin ilanından itibaren Cumhuriyetin kuruluş felsefesi olan Atatürk ilke ve inkılaplarına sıkı sıkıya bağlıyız ve her şartta sonsuza dek Cumhuriyeti savunma görevini üstleniyoruz. Atatürk’ün kurucu felsefesinin en temel düşüncelerinden biri olan laikliğin en güzel temsiliyetlerinden biri de Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi’nin varlığıdır” dedi. 

Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Erenerol, patrikhanenin kuruluş yıldönümünde patrikhanenin, Kurtuluş Savaşı’ndaki konumunu ve sürdürdükleri çizgiyi Cumhuriyet’e anlattı.

Fener Rum Patrikhanesi’nin Anadolu’nun işgaline destek verdiğini ve Anadolu Hristiyanlarının Yunan olduğu propagandasını yaptığını söyleyen Erenerol, Papa Eftim’in Aralık 1918’de yayınladığı beyanname ile Yunan değil Türk olduklarını vurguladığını ve “Türk tabiiyetimiz ve lisanımız olduğu gibi bakidir. Din Allah’a ve vicdana bağlıdır. kiliseler siyaset ocağı değildir” dediğini aktardı.

Papa Eftim’in, Milli Mücadele sırasında Anadolu’daki Hristiyan cemaat ile Müslüman cemaatin birbirlerine karşı yok olan güven duygusunu yeniden tesis ederek mücadeleye başladığını söyleyen Erenerol, “Böylelikle Kuvayi Milliye’ye Hristiyan cemaat de katılmış oldu. Papa Eftim, Kuvayi Seyyare için gereken at, yiyecek ve giysi gibi ihtiyaçları cemaatten toplayarak iletmiştir. Dağlarda bulunan Rum çetelerin silahsızlandırılması için komite oluşturarak dağlardan inmelerini sağlamıştır” dedi.

Fener Rum Patrikhanesi’nin Anadolu Hristiyanlarına etkilerini kırmak için 21 Eylül 1922’de Bağımsız Türk Ortodoks Kilisesi kurulduğunu belirten Erenerol, “Papa Eftim, bu sayede resmi olarak Anadolu Hristiyanlarını kendi çatısı altında örgütleyerek, Batı’nın İstanbul Patrikhanesi aracılığıyla Anadolu üzerinde gerçekleştirmek istediği emellerini engelledi” ifadelerini kullandı. 

‘SIKI SIKIYA BAĞLIYIZ’

Patrikhanenin, Cumhuriyetin kuruluşunda önemli rol oynayan kurumların arasında yer aldığını belirten Erenerol, şunları kaydetti.

“Bunun içindir ki Cumhuriyetin ilanından itibaren Cumhuriyetin kuruluş felsefesi olan Atatürk ilke ve inkılaplarına sıkı sıkıya bağlıdır ve her şartta sonsuza dek Cumhuriyet’i savunma görevini üstlenmiştir. Atatürk’ün kurucu felsefesinin en temel düşüncelerinden biri olan laikliğin en güzel temsiliyetlerinden biri de Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi’nin varlığıdır. Atatürk ise Türk Ortodoks Patrikhanesi için varlığını ve Türk kimliğini borçlu olduğu ebedi lideridir.”

‘EKÜMENİK OLMASI SAĞLANACAKTI’

“Dış güçlerin güdümünde, iktidarın FETÖ ile birlikte Ergenekon kumpasını kurduğunu ve patrikhanenin de kumpasa dahil edildiğini” söyleyen Erenerol, “Böylelikle Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi terör örgütü yuvası ilan edilerek sonlandırılacak ve Fener Kilisesi’nin önü açılarak ekümenik olması sağlanacaktı. Lakin planları istedikleri gibi gitmedi. Benim üzerimden Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi’ni karalamak isteyenler aslında patrikhanemizin göğsüne bir madalya ekledi” dedi. 

‘DOSYA İŞLEME KONMADI’

Yunanistan tarafından işgal edilen adalara Fener Rum Patrikhanesi tarafından papazlar atandığını, bu nedenle suç duyurusunda bulunduklarını ancak “dosyanın işleme konulmadığını” belirten Erenerol; Fener Rum Patrikhanesi’nin, Ukrayna ve Rusya arasındaki bir konuda da taraf olduğunu ve Ukrayna’daki Kiev Kilisesi’nin Rus Ortodoks Patrikhanesi’nden bağımsızlık statüsü kazanması için altyapı çalışmalarını başlattığını kaydetti. Erenerol, “Halbuki Lozan uyarınca Fener’in görevi, yalnızca İstanbul’da kalan Rumların dini ihtiyaçlarını karşılamaktır. Onun dışında herhangi bir yetkisi bulunmuyor. Buna rağmen ekümenikliğini tekrar kabul ettirebilmek için uluslararası sahnede rol almaya çalışıyor. Bu, yasalarımıza göre suçtur. Türkiye’yi yabancı devletlerle karşı karşıya getiren bir durumdur. Bunun üzerine savcılığa yine suç duyurusunda bulundum ancak cevap bunun dini bir konu olduğu ve kendilerinin karışamayacaklarıydı” ifadelerini kullandı.

‘BİRLİĞE DARBE’

“Bağımsızlığımız ve özgürlüğümüz ancak Atatürk ilke ve inkılaplarına sıkı sıkıya bağlılık ile korunabilir” vurgusunda bulunan Erenerol, “Bir arada yaşamamızı sağlayan en önemli felsefemiz laikliği korumak, her Türk’ün görevi. Dinlerin temelinde yatan insanlık sevgisi ancak laik bir devletin koruması altında barış ve kardeşliğe bizleri ulaştırabilir. Bu ilkeleri ortadan kaldırmaya çalışmak birliğimize vurulmak istenen bir darbedir. Atatürk’ün yarattığı Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ebediyete kadar Mustafa Kemal’in askerleri sayesinde varlığını sürdürecektir” diye konuştu.

Kaynak: Cumhuriyet /ANKARA

Arkadaşlarınızla paylaşın

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
error: Uyarı: Korumalı içerik !!

Reklam Engelleyici Algılandı

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için lütfen reklam engelleyicinizi kapatınız.